- Kategori
- Güncel
Türkler'in lideri olmak kolay değildir

Babası öldü.
Yetim büyüdü.
Üvey evlat oldu.
Tutuklandı.
Hapse atıldı.
Sürüldü.
İşsiz kaldı.
(Şöyle yazıyordu o sıkıntılı günlerde kaleme aldığı günlüğüne: Harcamalarım
fazla değil, zira gelirim hep az.)
Hastalandı...
Böbreklerinden.
Vuruldu...
Göğsünden.
Mesleğinden atıldı.
İdama çarptırıldı.
Kardeşleri öldü.
Çocuğu olmadı.
Boşandı.
Karaciğeri iflas etti.
Evet...
Mustafa Kemal Atatürk bu.
Evladı olmayan bir yetimin, duygularını anlatın... Anlatın ki, o yetimin, evlatlarımıza bıraktığı hediyenin kıymetini anlasın evlatlarımız.
Cumhuriyet, çocuklara anlatıldığı gibi, folklorik bir müsamere coşkusundan ibaret değil çünkü... Anlatın ki, kökeninde barınan derin hüznü kavrasınlar.
İşte liste yukarıda.
Kısacık ömründe bir insanın başına ne felaket gelebilirse, gelmiş... Bunu anlatın.
Direnen...
Teslim olmayan ruhu anlatın.
Korkmasınlar engellerden.
Korkmasınlar yalnız kalmaktan.
Korkmasınlar işsizlikten.
Korkmasınlar parasızlıktan.
Korkmasınlar alçaklardan.
Korkmasınlar doğrulardan.
Yürek dediğin...
Sadece organ değil arkadaş.
Bunu anlayın!!!
AB Uyum yasalari geregince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldirilmasini protesto ediyoruz! Ulusal bilincimizi yavas yavas yok etmelerine izin vermek istemiyorsaniz; iletebileceginiz kadar iletiniz!
Izmir kurtulmus, çok tatli bir yorgunluk, Ankara'ya hareket edecekler... Trene binerler ve kompartimana çekilirler. Ertesi gün, yaveri, Atatürk'ün kompartimaninin kapisini çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde kravatini yikamaktadir. Yaveri: 'Pasam bu ne hal, hiç uyumadiniz herhalde; niye böylesiniz', der. 'Çocuk, kompartimanima yastikla battaniye koymayi unutmussunuz, kolumu yastik yaptim agridi, setremi yastik yaptim üsüdüm, uyumadim kalktim', der. Yaveri: 'Aman Pasam! Birimize haber vereydiniz; hemen size bir yastikla battaniye getirirdik', der. Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevap verir:'Geç fark ettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz, hiç birinize kiyamadim. Önemli olan benim uyumam degil; milletimin rahat uyumasi'. ATAMIZ SAYESINDE NE KADAR RAHAT UYUYORUZ KI; HALA UYANAMADIK ?
İşte böyle yazıyordu bana gelen zevkle okudğum bu yazıda. Öyle bir hal aldı ki artık durum hem vatanınıza, Türklüğünüze, tarihinize ve Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e nerden, nasıl bir saldırının gelceğini tespit etmek mümkün olamıyor. Biz bilemedik ya da göremedik hala de görmemekte ısrar ediyoruz bazı şeyleri, bazılarımız ise baştan 1919 dan beri bilinçli bir şekilde kapadılar gözlerini, kulaklarını çünkü hiçbir zaman algılayamadılar insanlığı, çağdaşlığı hep bir noktada sıkıştılar. Beyinler yıkandı sistemli bir şekilde, 'Kimliğini unut çocuk, tarihini unut hadi kendi toprağına, yemek yediğin kapa et... Et ki nobel al çocuk, et ki başa gel çocuk, et ki cebin para görsün çocuk, et ki en yüksek kademeye gel çocuk...'
AH! ÇOCUK BİR BİLSEYDİN BİR BİLMEK İSTESEYDİN GERÇEĞİ VE TARİHİ BELKİ DE SENDE BİNLERCE MAVİ GÖZLÜ ÇOCUKTAN BİRİ OLACAKTIN...
Nedir bu ısrar bu ülkeyi bu kadar karanlığa götürmeye hep kaosa, hep daha kötü yaşam seviyesine hep bir konuyla gündemi oyalama ( kürt, başörtüsü, ermeni meselesi...) Napmak lazım peki? İnadına inadına, gözünün içine baka baka, gerçeği tüm saflığıyla aslında çok iyi bilen ama bilmek asla istemeyen o beyinlere napacağız peki ??
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur.Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek istiyecek,
dahili ve harici, bedahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan
ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetini kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tershanelerine girilmiş, bütün ordular dağıtılmış
ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidara sahipleri şahsi memfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tehvit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harapve bitap düşmüş olabilirler.
Ey Türk istikbalinin evladı !
İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen,
Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurmaktır !
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
M. Kemal ATATÜRK