Tüy Sembolü

Tüy sembolizmi oldukça yaygın ve aslında çok çeşitli bir simgesellik içerir. Masallardan, mitlere, rüyalardan, gündelik hayata kadar bir çok alanda benzer şekilde sembolize edilir. Tüylerin verdiği mesajlara geçmişten günümüze yaygın bir şekilde inanılmıştır. Son zamanlarda tüy bulmanın melek işareti olduğu popülerliğini biliriz. Pagan topluluklarda perilerin bir işareti olarak alınırdı. Arkaik inançlarda ise ataların ruhlarından bir işarettir. En nihayetinde tüy bulmak veya tüy göksel bir mesaj içerir. Bunun temel sebebi gökyüzünden uçan kuşların “ruhun” metaforu olmasından dolayıdır. Haliyle eskiler Tanrıların kuş kılığına girdiğine, ya da perilerin kuş kılığında dolaşabileceğine inanmaktadır. İslami inançta cinler ya da melekler kuş kılığına girebilir, Hristiyanlıkta kuş kılığına melekleri daha ziyade girdiğini görürüz.

Özetle kuşlar, şekil değiştirmiş ilahi - kutsal varlıklardır ve bulunan tüyler o varlıkların bir göz kırpışı olarak ele alınır. Onlar, bilerek bu tüyleri gökyüzünden yolladığına inanılır. Bu yüzden tüy en temelde göksel alem ile olan bağlantıyı, haliyle gelen ilhamı, gelen rehberliği temsil ederler. İkinci olarak kuşlar sürekli seyahat ettiği için hayatta gelen değişimi veya özgürlüğü temsil ederler. Bazı kültürlerde ise saflığın sembolüdür.

Açıkçası tüy sembolizmin tüyün düştüğü hayvan biliniyorsa ona göre değişir. Amerikan Yerlileri için tüy ilahi bir işarettir. Manitu, Ulu Ruh ile iletişimi temsil eder. Onlar için en kutsal olanı kartal tüyüdür. Cesareti, kutsal bir görevi, kutsamayı sembolik eder. Özetle her hayvanın tüyünün bir sembolizmi vardır. baykuş tüyü bilgeliği, güvercin veya kumru aşkı ya da dostluğu, karga ataları, deniz kuşları ise duyguları genelde temsil etmektedir. Bir çok arkaik gelenek tüyleri bulduklarında sadece bir işaret olarak almazlar aynı zamanda seremoni amaçlı kullanırlar. Hava elementiyle alakalıdır ve genelde tütsü yaparken yelpaze amaçlı kullanılırlar. Kullanımı yine düşen tüyün ait olduğu hayvan ve tüyün rengi ile alakadır.

Arkaik topluluklarda ise insan ruhu kuş ile sembolize edilirdi. Mağara çizimlerinden, keltlere kadar bu inanış devam etmiştir ve Antik Mısırlılar can anlamına gelen “Ba”’yı insan kafalı bir kuş şekilde temsil ederler. Ölüm sırasında kişiden ruh, kuş şeklinde çıkmaktadır. Anadolu’da bundan dolayı ölmüş kişilerin kırkı çıkmadan kelebek, kuş olarak gözükecekleri inancı vardır. Kral Süleyman ise kuşların dilini konuşurken aslında ruhların dilini konuşmaktadır. Bu yüzdendir ki tüy, arkaik inançlarda ölmüş sevdiklerimizin de mesajlarını sembolize etmektedir. 

Kelt inancında perilerin daha çok işareti olarak alınır ve hayatımıza yeni bir sihri soktukları düşünülürdü. Rengin ve kuşun türüne göre değişmektedir. Örneğin beyaz ise kutsama ve ilhamı, siyah-beyaz ise değişimi veya dengeyi, mavi ise sezgileri, rüya aleminin bilgisini ve huzuru, pembe ise saf sevgiyi şefkati ya da kırmızı ise aşkı ve korunmayı, siyah ise ölüler diyarından bir mesajı veya içe dönüşü-inzivayı, yeşil ise şifayı, sarı ise neşeyi veya zihinsel becerileri, kahverengi ise dostluğu arkadaşlığı, turuncu ise yaratıcılığı, gri ise uyumu hayatımıza soktukları düşünülürdü.

Özetleyecek olursak kuş tüyü, bir masalda, mitte veya rüya ya da gerçek hayatımızda;

İlahi olanla İletişimi- Bağlantıyı
Yaratıcılık ve İlhamı
Atalar ve ölmüşlerden gelen mesajı
Özgürlüğü, kutsamayı
Saflık ve arınmayı mesajlarını temsil ederler. 

Bütün bu bigilerin yanı sıra kişi kafasında hangi soru işareti varken veya içinde olduğu dönem neyle uğraşırken gördüyse tüyü o alanda bir mesaj getirmiş demektir. Anlamı ne olursa olsun hepsinin mesajı aslında aynıdır; yürüdüğümüz yolda doğru ilerlediğimizi ve yürekten içimizden gelenlere güvenmemiz gerektiğini anlatırlar.

Efe Elmas
Kadim Lisan