Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Haziran '14

 
Kategori
Edebiyat
 

Üç arkadaş: " Hayattan Kopuk, Aşk'tan Kopuk, Sevgiden Kopuk..."

Üç arkadaş:  " Hayattan Kopuk, Aşk'tan Kopuk, Sevgiden Kopuk..."
 

İzmir Körfezinde akşam


İki farklı şehir: İzmir ve İstanbul. Üç arkadaşmış bunlar. Hayattan kopuk, aşktan kopuk, ve sevgiden kopuk anasını satiym. Oldu olacak, kırıldı nacak. Suyundan da koy.

Sonracığıma bu üç arkadaş var ya, dur sayayım:  Kemal, Sinço ve Tarık Dursun K. Yeni yetme yılları. Rüzgar öyle esmiş, balta böyle kesmiş. Rüzgar bi savurmuş, bi savurmuş,  hafiflediğinde de hızı  “durdurun dünyayı, inecek var " demişler. Yoksa rüzgar onları nerelere kadar götürür  silkeleyiverir kim bilir ? Bilemezdi tabi. Rüzgar öyle esmiş, balta da böyle kesmiş. Çök tavuğum çök. Elbet sabah  olacak.

Gerisini, tanınmış hikayecimiz Tarık Dursun K’nın kendisinden dinleyelim: “Yeni yetme yıllarımdı Kim bilebilirdi o zamanlar neden huzursuz olduğumu, sessiz kaldığımı. Bir akşamüstü bindiğim zaman İstanbul Trenine, neden kaçtığımı kim bilebilirdi?Kaybettiğim aşkımı unutmaya çalışırken büyük şehrin kalabalığında, savrulmuş bir hayatı yaşadığım. Oysa hikayem bitmemişti” Böyle diyor büyük usta.

Pagoda Yayınevinin çıkardığı, Asiye Gülen’in sayfa editörlüğünü yaptığı kitap 367 sayfa. İmza gününde bu kitabın hikayesini konuşmak istedik , ama, başı kalabalıktı.

Editörü Asiye Hanım anlattı. Tarık beyden  en eski hikayesini istedim. Elimde kalmamış. Sahafları adres gösterdi. Sahaflarda bu kitabı buldum.  Çok eski basımdı. Yırtık ve okunamayan sayfaları vardı. Düzelttik onları bir kitap haline getirdik” diyor.  Kendisi aynı zamanda İstanbul Ünv. İngiliz edebiyatından mezun.  Amerika ve İngiltere’de editörlük yapmış.

Tarık Dursun K, kitabında unutulmaz dostlukları konuşturuyor. Çağımızda olmayan dost ilişkileri.  Sarsılmayan,  dürüst, hilesiz hurdasız. Candan ve dillerde destan bir dostluklar yumağı oluşturulmuş kitapta.

Okurken insan,  eski edindiği arkadaşlarını düşünüyor ister istemez. “Bizler de böyle miydik?” der gbi. Terazilerin kefesi, daima her seferinde öbür tarafı, ağır basıyordu.

Bu “Kopuk Takımı’ nı okurken anlıyorsunuz kaybedilmiş aşklar, güçlü dostluklar ve daha iyi yaşamak adına verilen zorlu mücadeleler.

Yalın, duru bir anlatımı var Tarık Ustanın. Doğallıklar diyalog’larda da görülmekte. Kendine has bir anlatım üslubu olan Ustanın sizi götüreceği yer, daha ilk satırlarda belli oluyor, sizsi, sinema salonu sürüklüyor.

“Aşkım isyandı benim

Yağmur akşamlarında büyüyordu

İzmir’de aşk, İstanbul’da isyana dönüşürdü.”

Böyle söylüyor koca hikayeci Tarık Dursun K.

http://blog.milliyet.com.tr/uc-arkadas-----hayattan-kopuk--ask-tan-kopuk--sevgiden-kopuk-/Blog/?BlogNo=464256

Tarık Dursun'un Editörü Asiye GÜLEN' de,  günlerce sahaf sahaf dolaşmış.  Bu kitabı aramış. Okunamaz eski baskısını sandık diplerinden bulmuşlar, adam etmişler şimdi bize sunuyorlar. Bu büyük bir aşama. Bu bir sanat aşkı.

Kutluyoruz. Edebiyat dünyamız bir eser kazandı.

                                                                          & & &

                                                                              &

 

Biz burada, bu vesile ile yeri gelmişken, birkaç sözümüz olacak. “Biz, editörleri alkışlıyoruz” Zira onlar, her yerde ”editörler. Bloglarda da, her şeyimizin farkındalar. Kavgalarımızın dövüşlerimizin. Kim kime kavanoz dedi, kim kime kerata dedi, yosma dedi, komtere'ye layık mıydı, değil miydi? Onu oraya seçen keratalarda mı kabahat vardı, zerzevat seçilirse, ancak böyle seçilirdi gibi dalaşlara da şahitler. Hepsini biliyorlar ama sus puslar. ESAS MERAK EDİLENİ  DE, SÜSLÜ  PÜSLÜ  PORTRELERE ALDANIP BLOG CAMİASINDA  KADİRBİLMEZLİK YAPILMIŞTIR. Bloglarda, gazete köşe yazarlarını, ona yirmiye katlayacak bizler gibi basın fedaileri  mevcuttur. Bu hususu bal gibi bilenler, biliyor zaten. Derim ki, utanç, onların olsun. Bir şey, tekrar tekrar ortaya çıkarılıp karıştırılsa, karınca misali, neyi çıkar ortaya? Söyletmen gari. Çıkmış zaten şimdiye dek, çıkacağı kadar.

 

                                   YAZARIMIZ, YARDIMCISISI HAMİDE HANIMLA BİRLİKTE

         

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..