Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '18

 
Kategori
Kitap
 

Üç Çeyrek Yüzyılın Belgeseli Tadında Roman: Limon Ağacı

Üç Çeyrek Yüzyılın Belgeseli Tadında Roman: Limon Ağacı
 

Kitabın hemen başında yayınevi;

"…  ilk baskısındaki çeviri yetersizliği nedeniyle değerli okuyucularımızdan … Yayınları olarak özür dileriz. Yeni baskısında, çevirmenimiz … ile yeniden yayına hazırlanan LİMON AĞACI, daha özenli ve akıcı çevirisiyle yeniden karşınızda." diye not düşmüş. Okurken defalarca "Akıcı tamam da özenlisi buysa öncekini iyi ki okumamışım," diye geçirdim aklımdan. Her neyse… Bu tür kitaplarda özenin azamisi gösterilmelidir, diyorum…

Başlıkta "üç çeyrek yüzyıl" dedim ama yazar; "Tabii ki bunların hiçbiri Limon Ağacı'nın 1948 yılından beri (veya tercihinize göre 1936'dan veya 1929 veya 1921 veya 1917 veya 1897 veya 1858'den beri) Araplar ve Yahudiler arasındaki anlaşmazlığın kesin tarihini temsil ettiği anlamına gelmez," diye not düşmüş. Artırıyorum. :) Bu anlaşmazlık İslamiyet'in doğumundan beri var. Yani aşağı yukarı 1500 yıllık bir sorun.

Aslında Arap-Yahudi karşılaştırması dilbilimde yanlış! Çünkü biri ırk, diğeri din. Müslüman ya da Hıristiyan Araplar olduğu gibi Yahudi Araplar da var. Doğrusu; Yahudi-Müslüman anlaşmazlığı olmalı, bence. Bir galat-ı meşhur da budur, deyip devam edelim…

Yukarıda "İslamiyet'in doğumundan beri" dedim. Açayım biraz: Yahudiliğin doğma ve gelişiminde Mısır'daki Firavun zulmünün payı büyük, Hristiyanlığın doğma ve gelişiminde Romalıların payı yadsınamaz. Aynı biçimde; İslamiyet'in doğma ve gelişiminde Mekke ve Medine'deki Yahudi tefeci-bezirgânların baskıcı paylarını küçümseyemeyiz. Olumsuz da olsa pay paydır. Olumsuzluk olmasaydı, her şey yolunda gitseydi olumluya çevirmek için herhangi bir girişime (dinler, ideolojiler, yasalar, kurallar vb.) gerek duyulmazdı, değil mi?  

Neyse… Biz yine kitaba dönelim…

"… aynı olay, bazı insanlar tarafından Kurtuluş Savaşı olarak sanılırken, diğerleri tarafından Felaket veya Nakba olarak anılabilir," diyor yazar. Çok doğru! Galiba toplumların (ulusların, halkların vb.) birbirleriyle didişmeleri bitmedikçe sonsuza dek sürecek bu algıda seçicilikler.

Yakın tarih (hatta çok yakın tarih bile diyebiliriz, durulmuş gibi gözükse de içten içe kaynamaya devam eder Orta Doğu'nun tarihi) olaylarının geçtiği zamanlarda yaşayan çoğu insanın bile göremediği, duyamadığı, izleyemediği pek çok olay, olabildiğince tarafsız bir gözlemle anlatılıyor Sandy Tolan'ın kalemiyle.

Yine kendisi demiş işte: "Bu kitap, kurgusal olmayan bir yazım tarzının tohumlarında filizlenen bir romandır." Kurgu olmayınca belgesel tadında olmuş. Güzel olmuş. 

 

 
Toplam blog
: 92
: 521
Kayıt tarihi
: 01.01.11
 
 

Milliyet Bloga taşınmam kolay olmadı.. Varlığını aşağı yukarı başlangıcından beri bildiğim bu dev..