Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '15

 
Kategori
Deneme
 

Üçü de sınıfta kalmışlardı 2.

Üçü de sınıfta kalmışlardı  2.
 

Alıntı


Kızlar yine yan yana gelmişler ve Yonca - Hafta sonu bir yerlere takılalım mı? Dediğinde Nehir - Bana uyar, ne dersin Solmaz? Aldığı yanıt ise - Tamam olmuştu. Pazar günü kahvaltıdan sonra buluşmuşlardı. 
 
Sedat onların yanından geçerken selam vermiş, kızlarda hep birlikte selamını almışlardı. Solmaz - Mahallemize alışabildiniz mi diye laf atınca, Sedat tam dört ayağının üzerine düşmüş ve - Evet, alıştık hayırdır nereye böyle yoksa pazar gezmesi mi? Kızlar - Evet, hava bol güneşli kuş cıvıltıları mükemmel, tam gezilecek hava, gelmek istemez miydiniz? Vedat pek görünmüyor, hayırdır iş mi buldu yoksa? Ona ve kız kardeşin Nil'e de haber verin, hep beraber takılalım işte. Sedat - Vedat Nil ile sinemaya gidecek, bir hafta önceden söz almıştı Nil, yoksa başına buyruk takılması içten bile değil. 
 
Sedat üç kız arkadaşın nabızlarına göre şerbeti vermiş, Yoncanın haricinde kızların gönlüne taht kurmuştu, hemde ilk buluşmalarında. Her kız kendince farklı düşüncelere kapılıp, Sedat'ın kendisinden hoşlandığını sanıyorlardı.  Oysa genç adam, üçü de güzel, üçü de farklı lezzet, hemde 20 yaş üzeri! Aklına bir ara geldikleri ilin o, apar topar kaçtıkları ilçesi gelmişti, sonrada aman diyerek kaşlarını kaldırmış, kendi kendine - Geldi geçti ya, neyin hesabında-sın oğlum demişti. 
 
Kırk akıl, kırk fikirli, Solmaz, yakışıklı 25 yaş üzeri genç erkek gördüğünde, acaba evlensem mi beklesem mi? diyerek çalıştığı restorant ve kafeteryalara gelen genç adamları tahlil ediyordu ama, bu fikrinden de çabucak geçiyordu. Sıra Sedat'a gelmişti anlaşılan, acaba o Solmaz için bir kurtuluş olabilir miydi? Aradan daha ne kadar zaman geçmişti ki, annesi ev kadını babasının emekliliği olmasa vay hallerine, sadece üç ay, doğru dürüst çalışma hayatları dahi yok, evet, bunları da düşünmüyor değildi ama, üvey anneden kurtulmanın yolu, Sedat'tan geçebilirdi.
 
 Kadın iki durup bir - Evlilik çağın geldi de geçiyor bile, sen o kızlara iyi takıl bakalım, hayır, bir şey değil benim kızıma da kötü örnek oluyorsun. Solmazı üvey annesi yılan gibi sokmadan duramıyordu, bu kızın çok ağırına gidiyordu. Kadın, kocasının yanında munis anne rolünde, Solmaz ismi ağzından düşmeyen, hatta meyve soyup tabakla servis yapandı, kız böyle bir ikilemde kaldığında; Allah'ım beni kurtar demekten kendini alamıyor, içten içe ah baba! Annem için can verip geberen baba! Hayattayken kulu kurbanı ol, öldükten sonra merhumenin mezarına dahi gitmeyen baba! Kadermiş, hadi bee, düpedüz vefasızlık örneği değilde nedir bu? Sanki çok matah, yeni evlilik seni kurtardı mı? Beni gözün bile görmüyor! Şeytan diyor, çek git, git de nereye? 
 
İçinden böyle ver yansın eden Solmaz, başını kaldırdığında küçük kızla göz göze gelmişti, Esra, neyin ne olduğunu bilecek kadar akıllıydı. Annesinin, ablasına yaptıklarını babasına az buçuk çıtlatsa da babası - Ev hali bu, sus hele bacaksız, senin daha neye aklın erer, ortalığı kızıştırıp durma! 
 
 
Toplam blog
: 425
: 412
Kayıt tarihi
: 24.02.13
 
 

37 Yıldır  yurtdışında yaşıyorum , 1000 den fazla şiirim var,  çeşitli edebiyat sitelerinde, derg..