Ucuz etin yahnisi olmasın!

Başlığı yazarken doğrusu elim titredi; şom ağızlılık etmiş olmayayım diye. Ama, "Hızlı Tren" cinayetinden önce o kazanın geliyorum dediğini iddia eden bir kişi olarak, bu defa da kafama üşüşen düşünceleri kovalamaya çalışıyorum, olmuyor; sizle paylaşayım istedim.

Tren kazası geliyorum demişti. Yüz tonlarca ağırlığındaki kütlenin hızını ne kadar arttırırsanız, kinetik enerjisi hızın arttığı oranın iki katıyla orantılı olarak artar. Bu da bir tren için çok yüksek enerji demektir. Ray bağlantıları daha düşük enerjiyle hareket eden tren için dizayn ve imal edildiği için artan enerji, dolayısıyla titreşimler karşısında ray bağlantılarının çözülmesi beklenen bir olgudur.

Gelelim bir uçağa: Bir uçak çok hassas dengeler üzerinde uçan ve bakımında ve pilotajında hata kabul etmeyen bir mühendislik harikasıdır. Adam başına 50YTL ye doldurulan 200 kişilik bir uçağın bilet geliri 10,000YTL demektir. Bu da demektir ki, siz Istanbul'un gösterişli bir yerindeki cicili bicili binanızın kirasını, pilotların, hosteslerin ve bakım teknisyenlerinizin maaşlarını, yakıtınızın bedelini, parça gereksinimlerinizi vs vs ve yine vs bu 10,000YTL ile karşılayacaksınız. Buna kargalar güler mi bilmem ama ben gülerim!

Bir ülkede sivil havacılığı yönetmekle ilgili kurumlar (ki Türkiye'de Bayındırlık Bakanlığına bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürülüğü'dür) ortaya çıkıp vatandaşı bilgilendirmeli ve bu gibi insan canına mal olabilecek pazarcı esnafı tarzındaki fiyat ayarlamalarını denetim altında tutmalıdır. Zira, yarın olan bu ülkenin insanlarına olacaktır. Devletin ve onun bürokratlarının görevi ve maaş alma nedenleri budur.

Aloo! Orada kimse var mı?