Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '13

 
Kategori
Futbol
 

UEFA’nın kestiği ceza: Plzen maçı seyircisiz, böyle giderse Avrupa yasak!..

UEFA’nın kestiği ceza: Plzen maçı seyircisiz, böyle giderse Avrupa yasak!..
 

3 Temmuz’la başlayan süreçte, her Allah’ın günü, Fenerbahçe’ye UEFA adına ceza kesildi durdu. Bir başka deyişle, icat edilen  “UEFA sopası”, bir tehdit/ tehlike olarak gösterildi.

“Sopa”, indi inecek...

Günler böyle tüketildi. Gel zaman git zaman, Fenerbahçe’ye vurulacak en iyi “darbe”nin yöntemi bulundu:

İçten vurmak!...

(Yabancı bir filmden uyarlanan ve “yerli dizi” diye sunulan bir dizide geçen , hapishanedeki bir kadın mahkumu, düşmanlarına harcatamayanların buldukları yolu gel de anımsama: En yakın arkadaşını bulmak, onun eliyle harcatmak...)

İşte, Fenerbahçe yönetiminin ağzından, “içten vurma”nın getirdiği son durum:

“UEFA Kontrol ve Disiplin Kurulu, cezamız nedeniyle seyircisiz oynadığımız Bate Borisov maçında, stadyum dışından atılan yabancı maddeler nedeniyle, Son 16 Turu’nda oynayacağımız Viktoria Plzen maçının SEYİRCİSİZ oynanmasına karar vermiştir.

2 yıl içinde Kulübümüzle ilgili herhangi bir saha olayı yaşanması halinde, Kulübümüz, katılım hakkı elde etmesi durumunda dahi, UEFA müsabakalarına katılamayacaktır.”

*****

“En büyük taraftar, başka büyük yok!”

“Müşteri velinimettir” mantığıyla bakanlar, taraftar kılıklı “başıboş insanlar”ın yolunu da açtılar; gerçek taraftar gölgede kaldı.

Taraftar, takımının  ceza alacağını bile bile sahaya giriyor, meşale atıyorsa... o, gerçek bir taraftar değildir.

Ya nedir?

Hasta ya da görevli...

Uyarılara karşın olanlara bakılırsa, “takım sevgisi”ne sığınmak, görüntüyü kurtarmıyor.

“İyi günde”, elde edilen başarıda kendi payının da olduğunu göğsünü gere gere söyleyebilen, futbolcuların başarısına ortak olan, olumsuz durumda da onların yanında olmalı.

Ne demiş atalarımız?

Dost, kara günde belli olur.

Başarıya konan, başarısızlıkta takıma/ futbolcuya tepki koyuyorsa, ortada bir terslik var demektir.

*****

Taraftarın yaptıkları bizde görmezlikten gelinir ya da az bir cezayla iş kapatılırsa, bundan da taraftar değil, kulüp zarar görürse, taraftar kılıklı adamlar, niye ortalıkta cirit atmasınlar?

Atarlar, üstelik “kahraman” edasıyla...

İşte UEFA’dan Fenerbahçe’ye kesilen cezalar...

UEFA, başkalarına şöyle bize şöyle davranıyor demek yerine, cezayı gerektirecek durumlardan niye kaçınılmadığı üzerinde durmak gerekecektir.  Taraftar kılıklıların yaptıkları yanlarına kâr kalmamalı.

Yasamız var; adı “fiyakalı”... Uygula bakalım yasayı, taraftar kılıklı adam olmaya heveslenenlerin sayısı ne  olur?

Üstüne gitmeyince böyle oluyor.

Sonuçta zarar gören, gerçek taraftar oluyor. Sırf, önemli maçları tribünden izlemek için kombine alanların burada suçu ne? Özellikle onları tribünden maç izlemekten yoksun bırakmak niye? Suç işleyenden bunun hesabını kim soracak?

Sorular çok, çözüm yok!..

Sanki maçlarda suç işleme özgürlüğü var!

*****

Cezaya itiraz edilecekmiş!

İtirazın nasıl sonuçlanacağı hem bilinir, hem bilinmez!

Eylemler suç oluşturuyor, kulüp ağır cezalar alıyorsa, eylemleri yapanlar nasıl oluyor da yakalanmıyor, yakalananlar niye örnek cezalar almıyor?

Bu ve benzeri sorular yanıtsız kalınca, sorular da “soru çengeli”nde sallanıp duracak!

Söylenecek söz kalmamıştır.

“Takım sevgisi” görüntüsüyle amaçlarını gizleyenler, görevli, taraftar kılıklı insanlar, daha çok ortalıkta cirit atarlar.

İyi seyirler Türkiye!...

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com










 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..