- Kategori
- Alışveriş - Moda
ÜEMEKRETİCİ EMEK TÜKETİCİ
EMEK
İnsanoğlu ihtiyaçlarını karşılamak için üretmek zorundadır. Bebek karnının doyurulması, gazının çıkarılması, uyutulması için sevgi üretir ve pazarlar. El emeği maharet, kol emeği fiziksel güç, kafa emeği -değiştiricilik, geliştiricilik- ister.
DOĞAL ORTAMDA İNSAN
Öncelikle açlığını gidermek zorundadır. Yiyebileceği hayvanları sebzeleri meyvaları öldürerek yer. Yırtıcı hayvandan farksız gibidir. Tek farkı hayvandan zeki oluşudur. Hayvan karnını doyurunca sofrasını başkalarına ikram ederek çekip gider. İnsan sofrasını toplar ve daha sönra yemek için koruma altına alır. KAPİTALİZM BURADA BAŞLAR.
SOSYAL ORTAMDA İNSAN
Açsa; obasının yakınından çalı çırpı toplayıp, bağlayacak birşey bulamamışken kucaklayıp getirerek, yiyecekle takas eder karnını doyurur. İkinci kez kucaklayıp getirdiği çalı çırpının bir kısmıyla karnını doyuracak ve arta kalanıyla bağ -ip- edinecek takaslar yapar. İp ile daha çok çalı çırpı bağlayıp taşıyacak, üretimini artıracaktır. Bu girişimcinin İP; GELİR ARTIŞINI SAĞLAYACAK İLK ÜRETİM ARACI olur.
Talep artışına yetişemeyince işçimiz, bu kez kendisi işçi çalıştırmaya başlayarak kapitalist patron olacaktır. İşçilikle işe başlamış, başka işçilerin emeğinden kazanç sağlar olmuştur. Patron şahıs olabilir, şirket olabilir, devlet olabilir. Doğa+Emek=Ürün denkleminde patron doğayı sahiplenmiş, işçinin emeğini kiralamıştır. Doğal düzen odur ki; önce işletme sahibi patron, sonra işletme sahibinin ve işçinin ekmek teknesi işletme kazanmalı; arta kalan işçiyle kıran kırana pazarlık edilmelidir.
KAPİTALİZMİN
1. Aşaması işçi çalıştırmak
2. Aşaması grevci asi işçi yerine boğaz tokluğuna -bakım onarım fiyatına- çalışan mekanik kölelerin sayısını olabildiğince artırmak
3. Aşaması üretici insan emeğinin azaltılmasının, tüketici insan emeğini azalttığının, binilen dalın kesildiğinin dank etmeye başlaması
4. Aşaması insanoğlunun tüketim gücünün, üretim gücünden üstünlüğü nedeniyle tüketim sosyalizminin öne çıkması
Tüketim olmazsa üretim olmaz. Tüketici emek, üretici emeği doğuran ana kaynaktır. Siz hiç otomobilinizin sinemaya gitmek, kafayı çekmek, kitap okumak, yat , kat sahibi olmak istediğini gördünüz mü? Yemek seçen insan gibi tatlı, ekşi, biberli olsun istemez. Benzin olsun yeter. İnsanın arzuları sonsuzdur ve tüketici emekçi olarak en etkin ekonomik kaynaktır.
Kol emeğinin otomasyonla mekanikleştirilme çabalarını, kafa emeğinin yapay zeka teknolojisiyle mekanize edilmesi çabaları izlemektedir. Bilgi birikimi geometrik olarakak artmakta, bu hız karşısında insanoğlu giderek cahilleşmektedir.
Devletler üretimi kontrol etmeli ve üretimle tüketimi dengeleyecek miktarda para basmalı, aktif nüfus -bebekler, yaşlılar ve engelliler dışındakiler- okullarda sürekli eğitilmeli ve eğitimdeki başarılarına göre maaşlandırılmalı. Hayal değil mi? Ne dersiniz?