Ülkeden gitmek yok!..

Gene tümevarım tümden gelim stratejilerinden biri hayata geçirilerek dünü yaşadık hepimiz..

Demokrasi var mı ülkede?

Var..

Hukuk, adalet?

Evet..

Bakın işte hükümeti devirmeye çalışan güçler var ülkede. Demokrasiyi raydan çıkarmak istiyorlar..

Bakın bakın nasıl da direniyorlar illa da 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak için..

Demokratik hakları olmasaydı bunları yapabilirler miydi?

Üstelik kutlamayın demedik, kutlamayı yasaklamadık. 

Gelin Yenikapı'da kutlayın dediğimiz halde yine direndiler yine direndiler..

Kim diyor ülke tek adam modeline giriyor diye?

Çok ayıp... çok ayıp.!

Aslında size bişey söyleyeyim mi?

DİSK dahil tüm sendikalar 1 Mayıs'ın gerçek ruhu ile kutlamak istediklerini sanmıyorum.

Hepsi lay lay lom..

Otuzdört yıl önceki ruh zaten yok (bir kısım onurlu duruş sergileyen devrimci kişiler hariç)

Lay lay lomcular sizin olsun..

Varsın onlar her yıl Yenikapı'da kutlasınlar ama yaşları elliyi çoktan geçmiş o dönemlerde Emperyalizm'e karşı onurlu duruş serileyen ve bağımsız Türkiye için yüreğini koyan yurtsever insanların hiç olmazsa otuzdört kişinin ölüm yıl dönümünde Taksim alanında olabilsinler..

Hem üstelik 1 Mayıs'ı kutlayan bütün ülkelere şehrin en görkemli en tarihi mekanlarda kutlama yapılırken çayir çimen de ne oluyor?

Mesele Ak Parti meselesi değildir..

Sistem meselesidir.

Sistem de hangi kurallar işlemesi gerekiyorsa o kurallar oynanıyor tıpkı poker oyununda olduğu gibi..

Bilmem poker oyununu ama 'blöf' benzeri kurallarla oynandığını bilirim..

İşte Kapitalizm sistemi içinde en küçük çıkar ilişkilerinde bile tıpkı poker oyun kuralları oynanıyorsa gerisini siz düşünün..

Ya bu ülkeyi gütmeli, ya bu ülkeyi gütmeli..

Ülke'den gitmek yok!..