- Kategori
- Genel Sağlık
Ülkeler için sosyal bir konu ; Herpes Virüs ailesi
Havaların soğuduğu günlerde, sıkıntılı günlerinizde veya vücut direncinizin düştüğü zamanlarda özellikle dudaklarınızda ve ağzınızın köşe kısmındaki mukoza adı verilen deri kısmında, küçük kabartılar halinde beliren ve ‘uçuk’ olarak bilinen lezyonlara hemen hepiniz rastlamışınızdır.
Başlangıçta küçük kabarcıklar halindeyken birkaç günde içleri berrak bir sıvı ile dolar. Yaklaşık on günlük sürede sıvısı kaybolur. Kabuklanır ve iz bırakmadan iyileşir. Bu esnada sıklıkla bölgedeki lenf bezleri şiş ve ağrılıdır.
Bu belirtilere yol açan mikrobun adı ‘Herpes Simpleks’ dir. Vücuda sağlam deriye sürtme yoluyla, deri üzerindeki yara, yanık ve çatlaklardan girer. Vücuda bir kere girdikten sonra da sinir sistemi ve özellikle omuriliğin tabanına yakın yerleşir. Burada vücut direnci düşene kadar her hangi bir hastalık belirtisi vermeden bekler. Heyecan, korku, stres, diş hekimliğindeki müdahaleler, güneş yanıkları ve kadınlarda adet zamanı gibi vücut direncinin düştüğü anlarda herpes virüsü harekete geçer ve hastalığa neden olur.
Dudak köşelerinde uçuk şeklinde beliren hastalık sıklıkla, ağız içersinde ‘aft’ olarak bilinen, çok ağrılı, küçük beyaz lezyonlar şeklinde ortaya çıkar. Bunlar da ağrı, ateş ve lenf bezlerinde şişlik yapabilir. Ancak ağızda bir çok nedenle ‘aft’ ların ortaya çıktığı gerçeğini de unutmamak gerekir.
Son yıllarda özellikle kadınlarda genital bölgelerde görülen ‘genital herpes’ üzerinde yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Bu gün yatıştırıcı melhemlerle hastalık kolaylıkla kontrol altına alınabilmekle birlikte, hastalığın aktif safhasında, ilişkiden uzak durmak zorunluluğu vardır. Doğum esnasında annenin aktif ‘genital herpes’ lezyonlarına sahip olması ve bunu yeni doğana bulaştırması da mümkündür. Özellikle yeni doğan bebeğin gözüne bulaştığı zaman, herpes virüsü kalıcı körlüğe neden olabilmektedir. Bu tip aktif herpes lezyonu bulunan hamilelerde, doğum kaçınılmaz ise sezeryan uygulaması ile doğan bebeğin herpes virüsünü kapması önlenebilir.
Bazı araştırmacılar, sık olarak ‘genital herpes’ e yakalanan kadınlarda servikal kanserlere yakalanma riskinin de fazla olduğunu ileri sürmektedir.
‘Herpes Simpleks’ virüsü, ‘Herpes Virüs Ailesi’ nin ferlerinden sadece biridir. Bu virüsün ağız içinde, gözde, karın çevresinde ve genital bölgelerde aynı anda lezyonların belirmesiyle ortaya çıkan hastalığa ‘Behçet Hastalığı’ adı verilmektedir. Bu, dikkatlerden kaçmaması gereken önemli bir hastalıktır. Böyle belirtilerle karşılaşan kişilerin derhal ilgili doktora görünmelerinde yarar vardır.
Bunun dışında ‘Herpes Virüs Ailesi’ nin diğer fertlerinden Varisella Zoster’ in çocuklarda, yüksek ateş ve deri döküntüleriyle ortaya çıkan ‘Su Çiçeği hastalığı’ na sebep olduğu bilinmektedir. Erişkin ve yaşlılarda ise bu virüsün farklı bir versiyonu ‘Zona Hastalığı’ na yol açmaktadır. Zona, sinir uçlarını tutan, deri üzerinde ağrılı küçük kabarcıklar halindedir. Ruhi gerginlikler ve sıkıntı bu hastalığı hazırlayıcı önemli bir etkendir. Her iki hastalık ta vücut direnci düştüğü zaman ortaya çıkmakta ve geçtikten sonra organizmaya bağışıklık kazandırmaktadır.
Bunun dışında ‘Herpes Virüs Ailesinde’ çeşitli hastalıklara neden olduğu bilinen ‘Sitomegalovirüsler’ de yer almaktadır. Bunların bir kısmı hayvanlarda da çeşitli hastalıklara neden olabilmektedir.
Herpes Virüs Ailesi, tüm dünya ülkeleri için sosyal bir konudur. Herpes virüsü bir organizmaya girdikten sonra sinir sistemine ve özellikle omuriliğin sonuna yakın yerleşimini sağladıktan sonra onu oradan söküp atmak imkansızdır. Bu nedenle herpes virüsleriin daima var olacağı düşünülebilir. Çünkü Herpes virüsleri için hazırlanmakta olan ilaçlar ve aşılar, hastalık belirtilerini söndürebilmekte, fakat bu bölgeye etki edememektedir. Bu bölgede adeta uykuya yatan virüs, vücut direncinin düşmesiyle deri yüzeyine doğru harekete geçerek orada lezyonların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Aktif safhada herpes virüsünün neden olduğu hastalıklar bulaşıcıdır. Hastalıkların özel bir ilacı veya aşısı yoğun araştırmalara rağmen henüz geliştirilememiştir. Aktif safhada belirtileri ortadan kaldıran ilaçlar, ağrı kesiciler ve B vitamini rahatlama sağlar.
Ancak Herpes virüsünün sebep olduğu hastalıklarda kesinlikle antibiyotikler alınmamalıdır.
Her hastalıkta olduğu gibi bu hastalıkların en iyi tedavisi hastalıktan korunmaktır. Hastalıklı bireylerden uzak durmak, vücut direncini yüksek tutmak ve belirtiler ortaya çıkmışsa bir uzmana görünmek, takip edilecek en iyi yoldur.
Yurdaer KILIÇ