Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '15

 
Kategori
Deneme
 

Ulusdilimiz

Toplum olarak dünden bugüne değin geçirdiğimiz aşamaları tarih, toplum bilim somut kanıtlarıyla açıklamaktadır. Göçebelikten yerleşik düzene geçen her toplumda olduğu gibi bizde de değişmeler, gelişmeler olmuştur.

Toplum olarak yeni bir devlet ve kimliğe kavuşuyorduk. Türkiye Cumhuriyeti ulus kimliğimizi öne çıkardı. Artık kul değil yurttaştık. Dinsel kurallar yerine toplumun gereksinmesine göre yaptığımız yasalarla yönetilecektik. Bu biçimlenme toplumun tüm bireylerini kucaklamayı amaçlıyordu.

Toplumların gelişmesi halkların uluslaşma sürecine girmesiyle ivme kazanmıştır. Uluslaşma, etnik kökene dayanmayan, değişik halkların kaynaşması sonucu oluşan toplumsal bir aşamadır. Bu süreç barındırdığı halkları ortak değerlerde buluşturur. Örneğin, ulus dil, yurt, kültür, tarih ulusun birlikteliğini sağlar.

Ulus devlet, değişik etnik kökleri barındırsa da onları yurttaş, yurt, tarihsellik, kültür öğelerinde birleştiriyordu. Hangi kökenden olursak olalım, ulusal kimlik belirleyici olacaktı.

Uluslaşma, sözü edilen değerlerde  bütünleştiğimiz oranda gerçekleşir. Bu süreçte ortaklıkları çoğaltmak o toplumun sürekliliği için gereklidir. Bunun için öncelikle dilimizi -ulusdil-  yaşamın tüm alanlarında geçerli kılmalıyız.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ulusdili Türkçedir. Temeli kültür olan Cumhuriyet bu dille uluslaşma sürecinde boy verecektir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir etnik kökene dayanmadığını Atatürk,”Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkına Türk milleti denir.” tanımlamasıyla belirtmiştir. Devletlerin yapısı kimliğini belirlemede temel taş olmaktadır.

Ulusal kimliğimizi adlandırırken “Türk” sözcüğü  ulus devletimizde tüm kültürlerin yaşamasına olanak da sağlıyordu. Dünden bu yana bu topraklar üstünde yaşayan ya da yaşamış olan tüm kültürlere sahip çıkıyoruz. Bu ulus devlet olmanın gereğiydi

Türkiye kültürü, değişik kültürlerden oluşmuş uluslaşma sürecinin bir başka boyutudur. Hangi etnik kökene dayanırsa dayansın, bu toplumda yaşayan her kültür Anadolu damgasını taşır. “Anadolu Ateşi” adlı gösteri, Güngör Dilmen’in, “Ben Anadolu” adlı oyunu bu topraklar üzerinde değişik kültürlerin varsıllığından yola çıkmaktadır.

Bu varsıllık övünç kaynağımız olmalı. Bu kültürlere sahip çıkmasını bildiğimiz oranda ulusal birliğimiz pekişecek, ulusdilimiz yaşayacaktır.

Ulusal bilincimizi geliştirdiğimiz oranda Ulusal kimliğimiz de tüm etnik kökenlerin buluştuğu, birliklerini pekiştirdiği yurtseverliğin adı olacaktır.

Sürekliliğimiz ulusdilimiz Türkçenin yaratılan ulusal kültürde etkin olmasına, toplumun tüm kesimlerince kullanılmasına bağlıdır.

 

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..