Uygunluk aslında uydurmaya çalıştığımız şey, hayatta birbirine uyan ne var ki

Onun için yapılmış/yaratılmış değilse uygunluktan bahsedemeyiz. Ne kadar uygun? Uygun diyebilmemiz için %100 uygun olması gerekir ki bu da ancak ona göre/onun ölçülerinde imal edersek olur.

Hayatta birbirine uygun dediğimiz şeyleri biz elimizle mi imal ediyoruz? Ama “uygun” diye her şeyi birbirine bağlıyoruz. Yaptığımız şey “uydurmaya çalışmak”

Ve biliyor musunuz buna mecburuz, başka türlü olmaz çünkü. Bakıyoruz uygun gibi, tamam. E başka türlü ne yapabiliriz ki. Malzeme bu. Birinden kesip diğerine ekleyecek halimiz yok.

Ancak benim itirazım, herkes/her şey sanki birbirine uygunmuş gibi davranmamız. “Tam ona göre” Ayakkabı numarama göre aldığım ayakkabı bile ayağıma olmuyor icabında, neredeymiş o “Tam ona göre”

“Uygun” dediğimiz şeylerin aslında “uydurmaya çalıştığımız” şeyler olduğunu unutmamamız gerekiyor. Ve bu “uygunluk” kriterine de çok fazla bel bağlıyoruz. Madem öyle uygun diye evlendirdiğimiz çiftler neden iki ay sonra ayrılıyorlar?

Bir şekilde birbiriyle ilişkilendireceğimiz şeylerin/kişilerin uygun olup olmadığı konusuna fazlaca bakmamamız gerekiyor aslında; zira uygunluk ararsak zor buluruz.