Uzaktan kumandanızı sevin

Hep zaplanır ama yine de reklam bombardımanından kurtulunamaz. İyi bir TV izleyicisi olmasanız bile ara sıra merak ettiğiniz bir programı seyretmek araya giren reklamlarla zehir olur. Reklam kuşağı başladığında hemen kumandaya sarılıp başlarız zaplamaya. Tabi öncelikle kuşak başlar başlamaz patlayan ve beyninizi delen sesi kısarsınız. Yine de kurtulamazsınız, çünkü reklam verenler ve reklam almak için her şeyi yapmaya hazır kanallar hep bizden daha akıllıdır. Aynı anda hemen hemen bütün kanallarda reklamlar yayınlanır. Bir haber kanalına ulaşana kadar bombardıman nasibinizi almış en az üç beş reklam görmüşünüzdür. TV izlemeye karar verdiğimiz her sefer verdiğimiz bu mücadeleye alıştık artık.

Ama beterin beteri gerçekten varmış. Kumandam bozuldu.

Uzaktan kumanda meğer ne kocaman, ne kıymetli bir özgürlükmüş. Denemenizi bile tavsiye edemiyorum. İzlemek istediğiniz bir programı 15 dakikalık keyif ve 20 dakikalık işkence bölüklerinden oluşarak izlemek akıl karı değil. Her 15 dakikada bir yerinizden kalkıp TV'nin üzerindeki kumandadan zap yapmaya üşenmez iseniz hala sorun yok. Ben hava karardıktan sonra hiç o kadar enerjik olamadım. Sonuçta tecavüz kaçınılmaz ise... durumu oluştu ama zevk almak ne mümkün. Kendimi her reklamda sinir içinde bağırırken buldum. Şöyle bir zihninizi yoklayın, sizi yerinizden zıplatacak, bu kadar da olmaz dedirtecek kaç reklam geliyor aklınıza. Çok değil mi?

Meğer kepeğin saç sorunu olduğunu düşünmek dünyanın düz olduğunu sanmakla aynı şeymiş.

Meğer beyaz eşyanın en iyisini, en kalitelisini huysuz, sevimsiz ve varlıkları ile çevresindeki diğer insanların aşkına engel olan orta yaşlı kadınlar bilirmiş.

Meğer banka kredisi yükünü tek başlarına ailenin babası kaldırırmış. Ailenin annesi ise adam bütün yükü üstleniyor diye sevinirmiş.

Ertesi gün ilk işim uzaktan kumandamı tamir ettirmek oldu.