UZAY HIZI

Dr. Erdener ILDIZ

erdener@ildiz.com.tr

UZAY HIZI

İnsanoğlu evrenin derinliklerine seyahat edip, bu evrenin sırlarını çözmeye çalışacak. Şimdiden Ay’a, Mars’a seyahatler başladı. Bunun İçin uzayda uzun süre seyahat edebilecek şartları yaratması gerekiyor. Biyolojik insan olarak bu zorlu yolculuğu yapması mümkün değil.

Andromeda’ ya ışık hızıyla(300.000 km/sn) gidip gelmek, 55 yıl alıyor, döndüğünde ise dünya 300 yıl yaşlanıyor, çünkü dünya ışık hızıyla dönmüyor. Uzayda seyahat hızını artırmak gerekiyor, bunu da biyolojik insanla yapmak mümkün değil, mekanik insanlarla(androidlerle) ancak mümkün, bunların tek ihtiyacı enerji.

Mesela uzayda 1 milyar km/ sn hız ile hareket eden bir android 6 günde Andromeda’ ya gidip gelebilir. Bu da mantıklı bir süredir. Ancak uzayda şu anda bu hıza ulaşabilecek bir teknolojiye sahip değiliz.

Işık hızıyla hareket eden bir cisim  e=mc2 formülüne göre, kütlesiyle doğru  orantılı olarak enerjiye dönüşmektedir.

Uzayda 1 milyar km/ sn hız ile hareket eden bir kütle büyük bir ihtimalle enerji ötesi farklı bir boyuta dönüşecek. Bu boyutun da ne olduğu konusunda henüz bir fikrimiz yok. Ancak bir gün bu teknolojiye de muhakkak ulaşılacaktır.

Bir noktadan sonra dünyayı yönetenlerin meselesi tüketim için üretim olmaktan çıkıp, teknolojileri daha ileri götürmek için neler yapabiliriz noktasına gelecek.

Bu boyutta evrenleşen yaklaşımlar, biyolojik insana hiç bir şekilde ihtiyaç duymayacak. Şu anda da bu ihtiyaç her geçen gün azalıyor, çünkü yapay zeka ve otomasyona geçiş, daha hızlı ve daha düşük maliyetlere imkan verirken, insana da fazla ihtiyaç duymuyor.

Bundan 150-200 yıl önce tüm ulaşım, nakliye vb. hizmetler için atlar kullanılıyordu. Otomobil, kamyon vb. kullanılmaya başlanınca, atlara ihtiyaç kalmadı ve insanoğluna artık yük olmaya başladığından, çoğu yok edildi, şimdi çok ender olarak bir at görsek ”a... bak... at geçiyor...”. diyerek, bir birimize gösterir olduk...

Bir müddet sonra da mekanik androidler de bir birlerine ”a... bak... insan geçiyor...”. diyecekler.

Sonuç olarak, üretim hedefi ve teknolojisi değişecek, bu sistemi yönetenler dünya dışına nasıl hakim hale geliriz, bunun arayışında olacaklar...