Uzaylılar tarafından kaçırılma fenomeni

Yıllar, yıllar önce,

Aylardan Ekim.

Mevsim sonbahar olmasına rağmen ortalığı kavuran öğlen güneşine yakalanmamak için erken kalkmış, tarlaya geldiğimde henüz gün yeni ağarıyordu.

Aniden gökyüzünden kırmızı bir ışığın tarlayı aydınlattığını yuvarlak yumurta şeklinde metal bir cismin hemen önümde tarlaya indiğini gördüm..

Korkuyordum.

Traktörümle hemen olduğum yerden dönmeye çalışırken nedensiz motorum durmuş, aşağı inip kaçmaya çalışırkende yabancı cismin içinden 1 metre boyunda gri kıyafetler, kask giymiş ufak mavi gözleri olan üç yaratık benim etrafımı çevrelemişti..

Sesleri konuşmadan çok havlamaya veya bağrışmalara benziyordu.

Beni yakalayıp yabancı cismin içine götürdüler. Elbiselerimi baştan aşağı soyup vucudumun her tarafına jel sürdüler. Çenemin altından kan örneği alıp ardından başka bir odaya götürdüler. Odada beni oldukça rahatsız eden nefes almamı zorlaştıran gaz sıkmaya başladılar. Aradan yarım saat geçmedikine içeriye kısa boylu uzun beyaz saçları olan sivri çenesi mavimsi gözleri olan insana benzeyen dişi bir varlıkla beni cinsel ilişkiye zorladılar.

İlişki bitince kadın varlık ayağa kalktı ve karnını ovuşturarak bana yukarıyı işaret etti. Bana yapılan bu işareti "çocuğumuzu uzayda büyüteceğim" anlamına geliyordu.

Ardından kıyafetlerimi geri verdiler. Yabancı cismin icinden beni çıkarıldılar. Bir anda kayboldu ve gittiler.

Uzaylılar tarafından alınışım ve geri bırakılışım arasından tam dört saat geçmişti.

Hemen eve gelip aileme, dostlarıma ve arkadaşlarıma bütün bu başıma gelenleri anlattım.

Kimse bana inanmadı.

!!..

Hikaye kısaca böyle..

Siz inandınızmı??

İnanmadınız:)

Valla işin doğrusu bende bu anlatılanlara inanmadım.

Aynı kişinin aynı öyküye farklı mizanseller ekleyip anlatttıklarına sadece güldüm.

Farklı detaylar: haktanir.org

16 Ekim 1957 de Antonio Villas Boas adında Brezilya lı bir çiftçinin düzmece anlattımlarına 2009 yılında şu günler hala inananlar var.

Kim mi??

En başta Haktan Akdoğan.

Sirius Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı,

Güzel sanatlar mezunu olan Amerika da sanat eğitimi alan 72 milyonluk Türkiyemiz de gökyüzüne sanatçı gözüyle bakıp hassas burnu ile ufo kokusu alan, hatta internet sitesinde konu ile ilgili ihbar hattı kuran tek adam.

Habertürk te canlı oturumda yabancı konuklarıyla yukardaki hikayeye benzer bir sürü hikaye anlattılar video oynattılar.

Haktan Akdoğan bey in yıllardır anlata, anlata bitiremediği ülkemize getirdiği adamlardan biride bu konuda dünyaca meşhur olan Eric Von Daeniken.

Allahın Kutsal kitaplarındaki ayetlerine mistik bir yorum ekleyip UFO araçlarınıda TANRILARIN ARABALARI diye tasfir edip kitap yazan uçuk bir yazar.

Bu yazar Sirius gezegeninden gelen uzaylıların And dağlarının üzerinde yapılan Nakza daki devasa kertenkele, kuş, yılan resimlerinin, yollarını bulabilmeleri için yapılmış haritalar olduğunu, bu haritalara bakarak muhtelif zamanlarda dünyayı ziyaret ettiğini, hiç bir şekilde bilimsel dayanağı dahi olmayan bir biriyle uyuşmayan varsayımları ile son 100 yıllık arkeolojik bulgularlada saçma sapan tezini her ne hikmetse ölmüş yada ölmek üzere olan insanların mektuplarını veya sözlerini referans alıp birleştirerek ispat etmeye çalışan biri..

Hatırımda kaldığıyla..

Yok efendim hala dost veya düşman olunduğu bilinmeyen uzaylıların maymunları genetik işlemlerden geçirerek insan haline getirdiğini, Aztek, Maya, İnka gibi eski medeniyetlerini uzaylıların kurduğunu, piramit saplantısı:) olan bu uzaylıların Mısır piramitlerini yaptığını, devası taşları lazerle kesip, inşa ettiklerini, kurmuş olduğu medeniyetlerinden biri olan Mayalar ın takvimininde 2012 yılında biteceğini, güneş samanyolu galaksisi nde 26 bin yılda bir gerçekleşen özel bir konuma gelip, Köln katedrali- Vatikan- İspanya da Santiago del compostela ile kutsal hıristiyan üçgenini oluşturduğunu, yine her ne hikmetse özellikle zaman ve mekan olarak 23 aralık 2012 de Almanya daki Köln katedrali üzerinden uzaylıların dünyaya medeniyetleri kontrol etmek için ineceğini v.s- v.s

Bana göre bir sürü saçmalık..

Hazır bu adamların hepsini orada yani HABERTÜRK te yakalamışken hepsine teker, teker bir tek şu soruyu sormak isterdim.

"Yav kardeşim uzaylıların nerde yaşadıkları hala bu gün bile ispatlanamamışken…! Sirius denen yıldızdan geldiklerini sizler nerden, nasıl öğrendiniz???"

" Siz ilk önce bunu bize söyleyin."

" Bizlere bilimsel bir kanıt getirin daa"

Allah Allah

Siz gidin bu hikayelerinizi uzayda yine sizin tabirinizle o hep anlattığınız farklı boyutlardaki IQ boyutu 4- 5 olan varlıklara anlatın.

Çık, çık, çık

Neyse:)

Ama hep merak etmişimdir haa..

Bu tür uydurma hikayeler kimin işine yarar??

Altında yatan sebep ne olabilir!!!..

Varın onuda siz düşünün.)

Saygılar..