Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '11

 
Kategori
Güncel
 

Van’daki 5.6 deprem bize ilk ne yapmamız gerektiğini gösterdi

Van’daki 5.6 deprem bize ilk ne yapmamız gerektiğini gösterdi
 

Saygıyla anacağız seni


Bazen alışılmadık durumlarla karşı karşıya kalmak kaçınılmaz bir şeydir. Elinizden bir şey gelmez. Bir arkadaşım karşı yönden gelen kamyondan fırlayan tekerle çarpışıp arabası epey hasar görmüştü… Kendisi de uzun süre hastanede kalmıştı. O an orada olmaktan başka hatası yoktu. Şimdi ne yapacağım bile diyememişti… Hoş dese de fark etmezdi zaten.

Bir asansörün aniden düşmeye başladığını (eskiden çok olurdu) düşünün… Şimdi ne yapmak lazım diye düşünecek saniyeler var… Hemen çöküp, başınızı ellerinizin arasına almanız gerekir… Ancak bu bilgidir. Bu bilgi sizde yoksa zarar görebilirsiniz… Dağ başında kaza yapabilir, kanama varsa durdurmak zorunda kalabilirsiniz… Aç susuz kalabilirsiniz bir yerlerde. Suda, selde, yangında ve depremde mahsur kalabilirsiniz… Bunların hepsi sizden bağımsız, kaçınılmaz olabilirler. Ancak sizin karşı önlem olarak bilinciniz varsa olayları en az hasarla atlatırsınız… Ancak ‘’Şimdi ne yapmak lazım’’ dendiği anda, hiç düşünmeden harekete geçilirse işe yarar bunlar… Unutmayın sizin bilmeniz gerekenler ve size yardıma gelenlerin ortak bilgisi sizi hayatta tutar.

Ancak son depremde yaşananlar gösteriyor ki ‘’şimdi ne yapmak lazım?’’ refleksinin olamamasının altında çok da hafife alınacak nedenler yok. Burada başka şeyler var… Aslında herkes biliyor ne yapılması gerektiğini. Bilgi eksikliği, örgütlenme eksikliği yok. Ancak tüm bunlara rağmen bu acılar yaşanıyorsa, ‘’şimdi ne yapmak lazım?’’ depreme göre değil de, sisteme, insana dair sorgulanmalıdır. İşte bunu bilmiyoruz biz.

Deprem açık seçik suçüstünde yakaladı sistemi ve insanlarımızı… Hep geçmiş ve geçmişteki insanlar suçlandı ilk Van depreminde. Hatta yoksulluk ve doğa suçlanarak bir nebze vicdanlar susturuldu… Biz ne yapılması gerektiğini biliyoruz artık dediler. İnsanları evlerine, soktular, otelleri açtılar. Çünkü onların ‘’ne yapmak lazım?’’ sorusuna verdiği asıl cevap; bu soğukta insanlar dışarıda kalmamalıdır. Kalırlarsa daha başka sorunlar çıkabilir…

İşte burada yine suç işlediler. ‘’Ne yapmak lazım?’’ sorusunun cevabını bilen insanlar bilinçli olarak suç işliyorsa; asıl sorun sistem ve insan sorunudur. Belki milyonlarca nedenle kendilerini aklayabilirler. Ancak ölen Japon Dr Atsushi Miyazaki tüm her şeyi berbat etti. Tüm dünya uydurduğumuz (kendimizin bile inanmadığı) illizyona haklı olarak acıyarak bakacaktır. O ülkemizdeki illizyona inanmanın bedelini hayatıyla ödedi çünkü.

Ne yapmak lazım? Bilgi eksikliği değil bizim yoksun olduğumuz. Yapılaşmayı bilmediğimizden değil, denetlemeyi bilmediğimizden değil… Yasalarımızın eksikliğinden değil. Kurgu mükemmele yakın… Eksik olan insan yanımız… Bu suçüstüne rağmen, hala o makamlarda oturuluyorsa, kendilerini saklıyorlarsa, savunuyorlarsa insan yanımız çok eksik bizim demektir. Onlardan savunma istenmesi yerine, kollanıp korunuyorlarsa, nasıl ayırt edilecek suçlu olan? O yüzden toplum olarak suçluyuz, eksiğiz bizler…  Nasılsa unutulacak deniliyorsa insan yanımız eksik bizim. Tüm toplum olarak bir özeleştiri yapamadığımız için insan yanımız eksik bizim…

Şimdi ne yapmak lazım? Eksik insan yanımızı ortaya koymak lazım… Vicdan eksikliği bunun adı.      

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..