Van Gogh Alive - Çerçeve yok, içindesin !

İstanbul’a geldiğimiz günün sabahı, yağmurlu bir İstanbul gününe uyandık.

Bu kasvetli günde ne yapılır diye düşünürken ‘Van Gogh Alive’ dijital sanat sergisine gitmek fikri cazip geldi.

Üstelik kaldığımız otele de yürüme mesafesindeydi.

Açıkçası sergiye giderken bu kadar büyüleneceğimizi düşünmemiştik.

Girişte Van Gogh’un en çok bilinen ve yaşamındaki dönüm noktalarını tasvir eden eserleri sergileniyordu.

Bu bölümü incelerken içerideki muhteşem ve büyülü seremoniden habersizdik tabii.

Bildik bir resim sergisi gezeceğimizi düşünüyorduk.

Sonra kapkaranlık bir koridordan sergiye doğru ilerlemeye başladık.

Ürkmediğimi söylersem yalan olur.

Yerden aydınlatmalı koridorda yürümeye başladığınız anda bambaşka bir aleme akmakta olduğunuzu hissediyorsunuz, başınız dönmeye başlıyor. İçeriden yükselen klasik müzik bir anda ruhunuzu esir alıyor.

Acaba içerde neler oluyor diye düşünürken kocaman ve karanlık salonda buluyorsunuz kendinizi.

Neler oluyor diye etrafı çözmeye çalışıyorsunuz.

Sonra kocaman salonun her yerinde devasa ekranlardan Van Gogh eserlerinin aktığını görüyorsunuz.

Digital sanat sergisi fikri çok enteresan ve insanın beş duyusuna hitap ediyor.

Düşünenleri ve hayata geçirenleri tebrik etmek gerekir.

Aynı anda hem görüyor, hem duyuyor, hem de ruhunuzla ve tüm hücrelerinizle resmin içine giriyorsunuz.

Bu muhteşem ve büyüleyici ortam ve eşsiz eserler tüm ruhunuza hitap ediyor.

Resimleri sadece görmüyor, yaşıyorsunuz.

Van Gogh’un Paris tanımı, karşılıksız aşkı, bu aşkın sürüklediği bunalım, tekrar Paris, yıldız, gece, ruh sağlığının bozulmasıyla tedavi gördüğü dönem, bu dönemin yansıması, insan profilleri, yeğeninin dünyaya gelişinin ona hissettirdikleri, sarı, ayçiçeği, patates yiyenler, meyveler, çiçekler, ona iz bırakan manzaralar ve ölüm…

Burada hemen belirtmek gerekir ki, klasik müzik seçimleri harikulade.

Van Gogh’un ölümü tasvir ettiği resme baktığınızda duyduğunuz müzikle bütünleşiyor bu eser.

Sonra birden bahar dallarını resmettiği tablolarla birlikte, müzik değişiyor sizi coşturuyor ve neşeleniyorsunuz.

Bir tur yirmi dakika sürüyor.

Biz ilk turu yerde ikinci ve üçüncü turları bulduğumuz boş bir bankta seyrettik.

Abartmak istemem ama ancak bu şekilde anlatırsam sizlere layıkıyla anlatabileceğimi düşünüyorum. Hayatım boyunca ilk defa duygularımı bu kadar hızlı değiştiren bir saat geçirdim.

Tüm resimlerde bazen yükselen, bazen dibe vuran, bazen duygulandıran, bazen neşelendiren, bazen de hüzünlendiren müzikler ve tabi ki Van Gogh’un eşsiz resimleri, bize iyi ki geldik dedirtti.

Buradan organizasyona aracılık eden Abdi İbrahim’e teşekkür ediyorum.

Bedenlere olduğu kadar, ruhumuza da şifa oldu şüphesiz.

Sağlıkla birlikte sanatı da getirmeye devam eder ileriki dönemlerde inşallah.

Adres :  Antrepo 3, Meclis-i Mebusan Cad. Liman İşletmeleri Sahası Tophane. (0212) 334 07 64.

Bu muhteşem sergiye göz atmak isterseniz, linki tıklayın.

http://www.youtube.com/watch?v=p1ACUNyN_Ec&feature=player_embedded#!