Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '21

 
Kategori
Güncel
 

Var Sandığımız Yoklar!

Fikir adamları aslında son derece korumasız bir durumdalarsa fikirlerini dünyanın hiçbir ülkesinde öyle özgürce ifade edemezler. İfade etseler de ünlü olamazlar. Ünlü olamadıkları için de fikirlerini büyük kitlelere, geniş ulaştırmazlar. Bu eskiden hiç mümkün değildi. Şimdilerde ise sosyal medyanın etkisiyle bu durum biraz tersine dönmüş ise de bir klavyeden girilecek “engelle” butonuna bağlıdır. Buton sahiplerinin dünyanın özgür olmasını, insanların öyle özgürce fikirlerini yaymaya çalışmasını hele de işin sonunda kendileri de hedef olunca alacağı tutum ne olacaktır? Burada bir kontrolsüzlük olması nasıl düşünülebilir?

Fikir adamı olarak ortaya sunulan insanlar, mevcut konjonktürde kullanışlıysalar ve birileri ki bunlar güç sahipleri ve koruyucular, eski zamanın kralları şimdilerin güç merkezleri, sermaye sahipleri olarak da düşünülebilir bir çıkar ağı çerçevesinde “çok kazandır-sen de nasiplenirsin” mantığı çerçevesinde pazarlanabilir. Yoksa dünyanın en iyi fikirlerine sahip olun bu beş para etmez. Aslında kaba bir mantıkla “insan medeniyeti” bir elinde sopası ya da silahı olmayan bir adamın ormanda aslan sürülerinin arasına dalması ve aslanı memnun etmeden hayatta kalamayacağını, bu aslanın onu hemen mi yiyecek ya da sabaha mı bırakacağı ile ilgili tercihe bağlıdır ki insan ve hayvan yan yana düşünüldüğünde kabul etmek gerekir ki insan çok daha vahşi olmasına rağmen, pençelerini pamuklarla kamufle edebilen en vahşi yırtıcıdır ki bunu da bize doymak bilmeyen nefsi, doymak bilmeyen gözü, doymak bilmeyen hırsı ile onun yani aslında bizim bize ne kadar tehlikeli olduğunu tarih boyunca öğretmiştir.

İnsanın dünyada en fazla ve en kolay avlanabilen canlı türü olduğunu bunun için de eğitimin, kültürün, medeniyetin tüm araçlarının bu uğurda kullanıldığını bilmek gerekir. İnsanlar kötü, iğrenç denilebilecek hemen her işi yaparlar. Neden? Çünkü öyle öğrenmişlerdir! Irklar, ırkların üstünlüğü, dinler, dinlerin üstünlüğü, diller dillerin üstünlüğü, medeniyetler medeniyetlerin üstünlüğü, insanlar insanların en üstünlüğü… Bunların tamamı insana yedirilen basit ama her zaman işleyen kurallardır. Daha güzel bir yaşam hayaliyle hayatının her şeyini pazara sunan insan avlanan değilse hacklenmiş değil midir? Genel itibariyle bu sürece hizmet edenler bir şekilde ünlüdür, el üstünde tutulur, övülür. Kimdir bunu yapan? Bu Türkiye’de emekçilerin yıllar boyunca acıların çocuğu olarak uyutulmasıyla eşdeğerdir ki uyutulan insanlar emeğimle, alın terimle helal lokma yiyen ben neden acıların çocuğu oluyorum diye itiraz edecek durumda olmamış, durumu içselleştirdikçe katmerlenmiş, onların sırtına çöreklenenler acıların çocuklarının sırtına hanlarını, hamamlarını, saraylarını inşa etmişlerdir ve bu diğer alanlarda da tüm dünyada zehir-ilaç, ilaç-zehir olarak devam etmektedir.

Var olma savaşında birilerini büyütmeden büyümek zordur. Uzun ve belki de hiçbir şekilde bir sonuca gitmeyecek yola çıkmaya benzeyen durum gerçek fikir sahiplerinin önündeki en büyük engeldir ve birçok insan asla onlarla karşılaşmayacak.

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..