Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Temmuz '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Varlığımı kutluyorum

Varlığımı kutluyorum
 

Resimden de anlaşılacağı üzere ağzım kulaklarımda! Neden olmasın ki? Sağlığım yerinde, üzerinize afiyet oldukça mutlu, huzurlu, üstelik 46 yaşında ve 52 kilo, bedeninden asla fire vermemiş, saçında tek tel beyaz olmayan, hormonları çatır çatır  çalışan, ruhuna ve bedenine saygılı  fıstık gibi bir genç kızım.

Ben şu "kadın" lafına hiç alışamadım. Aklıma hep etli butlu, mutsuz, sürekli eleştiren, kimseleri beğenmeyen, aslında kendinden de hoşnut olmayan, kilolarını saklamak için giydiği korsenin verdiği o dayanılmaz huzursuzluk hissini başta kocası olmak üzere ailedeki herkese eşit bir şekilde paylaştıran, kendinden daha sağlıklı ve güzel kişileri kıskanan, çocuklarının gençliğini bile çekemeyip, "ben senin yaşındayken daha zariftim" gibi karşılaştırmalara giden hayattan kopmuş, geçmişte yaşayan hatunlar gelir aklıma.

Ben genç kız olmayı o yüzen çok seviyorum. Ve karşınızda 46 yaşında hayatını kendi inşa etmiş, mutlu, sağlıklı, huzurlu, dünyayı ve kendini keşfetmiş, arkadaş canlısı, çıtır bendeniz!

Bugün benim doğum günüm ve çok mutluyum. Birazdan bütün arkadaşlarım bizde toplanacağız ve çocukluğumda hiç yapmadığım bir şey yapacağız! Doğum günümü kutlayacağız! Hediye almaya bayılıyorum! Elbette hediye vermek almaktan çok daha mutlu eder insanları bunu biliyorum ama bugün benim günüm! Sabah erken saatlerde eşimin paket paket aldığı ve her biri ruhumun derinliklerine kadar beni tanıdığını ispatlayan hediyeleri açarak güne başladım. Bir gün önce de çok sevgili arkadaşım Sylvien beni muhteşem bir modern dans gösterisine götürmüştü.

Google pastalarla süslemiş sayfamı bu arada! Herkese yapıyor biliyorum ama ben print edip karşımdaki duvara yapıştırdım. Hatırlamak istiyorum, her anını keyifle geçirmek istiyorum, çünkü bugün benim günüm!

Beni dünyaya getiren insanlara bugün için minnet duymuyorum, çünkü onlar bana "biz aslında tek çocuk istiyorduk. Sen kaza eseri oldun" diyerek varlığımdan hissettikleri sıkıntıyı fazlaca yüzüme vurdular. Pastasız, hediyesiz geçen doğum günlerimi, lunaparka götürerek başlarından savdılar. Yıllar sonra, hem de 46 yıl sonra ilk defa, doğum günü kutluyorum. Şu anda arsız bir çocuk gibi gelen hediyeleri açmayı, en güzel kıyafetimi giyip, salına salına doğum günümün keyfini çıkartmayı, her ne kadar yediklerime dikkat etsem de, doğum günü pastamın dibine darı ekene kadar yemeyi ama en çok da o mumları üflemeyi planlıyorum ve yıllar sonra ilk defa bütün bu saydıklarımı yapmanın bencillik olmadığını yeni keşfediyorum.

Ben artık kimseyi "iyi ki doğdum ben" diye de aramıyorum! Çok sevdiğim arkadaşlarım var, kimi Kanada'da yaşıyor, kimi üniversiteden dostlarım ve hiç kopmadığım canlarım, işte onlar ben dünyanın neresine gidersem gideyim beni arıyorlar! Ben artık birilerine metazori telefonlar açıp, kendi doğum günümü kutlamak mecburiyetinde değilim!

Evet hanımlar beyler, bugün benim doğum günüm. Yazımı okuyanlar size sesleniyorum. Doğum günümü kutlayabilirsiniz! Hemen şimdi olmasa da, aylar sonra bile bu yazıyı okusanız, kutlayın. Çünkü bu benim ilk gerçek doğum günüm.Yemekte pastırma ve kaşarla yapılmış sigara böreği, ardından karides salatası, kadın budu köfte, mayonezli patates ve pasta olarak da muhteşem bir tiramisu yaptım! Hemen akabinde arkadaşlarımın getirdiği hediyeleri açıp, mümkün mertebe şımardıkça şımaracağım.

46 yaşıma süper bir sağlık, genç bir beden, harika bir psikoloji, mutlu bir aile ve şişko bir kediyle giriyorum. Tanrı hepinize bendeki bu huzurun, mutluluğun, varlığın ve yaşam keyfinin daha da fazlasını versin inşallah!

Ah bu arada, vaktiyle bir akrabam bana şöyle demişti : "Beğenmediğin resimlere yıllar sonra baktığında eğer beğenmeye başlarsan, yaşlanmışsın demektir!" Çok şükür beğenmediğim resimlerimi hala beğenmiyorum. Ama şu doğum günüm için eşimin çektiği resim var ya, işte o içimdeki huzuru ve mutluluğu, ruhumdaki ve bedenimdeki gençliği yüzüme vurmuş. Onu çok sevdim ve iddialıyım, 47'inci yaşımı kutlarken, bu resimden çok daha güzelini yayınlayacağım.

Kendini anıların verdiği esaretten tamamen kurtarmış, güçlü ve huzurlu biriyim. Bu doğum günü benim ilk doğum günüm ve emin olun her saniyesini keyifle geçireceğim!!! Ve müsaadenizle, bugün ben varlığımı ayakta alkışlamak istiyorum. Çünkü yola 1-0 yenik başlamış, ezilmiş, küçük düşürülmüş, sevilmemiş, çocukken çok fazla dayak yemiş ama buna rağmen hayattan yılmamış ve umudunu asla yitirmemiş biriyim ben!

Bütün blog dostlarım, doğum günü kızı hepinizi öpüyor!

Victoria Toumit

 
Toplam blog
: 50
: 8547
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Gazetecilik mesleğine ilk olarak Hürriyet Haber Ajansı'nda muhabir olarak başladım. Daha sonra Ümit..