- Kategori
- Şiir
Vasiyetimdir...

Resim internetten
Dertliyim, efkarlıyım, kimse bilmez halimi
Ölürsem kimse benim taşımasın salımı
Boşa geçmiş hayatı yazsınlar duvarıma
Üç kişi koysun beni garipler mezarına
Birbirine benzeyen geçen günlere yazık!
Canım sen nasıl yedin kazık üstüne kazık!
Yaşın geldi elliye, bak saçların ağardı
Güvendiğin dağlara hep karlar mı yağardı?
Dünyanın kanunu bu; dostlar, hepsi bivefa
Ölüm dediğin ne ki; gelsin bana hoş sefa...
Dünya dürüst olsaydı yuvarlak olur muydu?
Namuslunun yerini namussuz alır mıydı?
Yarı yolda bırakır, pili biter ışıldak
Bir öyle, bir de böyle, yanar-döner fırıldak!
Gökyüzüne uzanmış koca Kaçkar Dağları
Eğilip bir de baksa, görse bizim bağları
İçi dolu başaklar başını öne eğer
Boş başaklar kendini maldan sayarmış meğer!
Gururlanma bebeğim, güvenme hiç yaşına
Yatarsın bir gün ola, şu musalla taşına
Bir geçmişe baksana! Kimler gelmiş de geçmiş
En mağrur, en zengini güzel mezarlık seçmiş!
Aldanma bu dünyanın malına parasına
Kim girecek seninle Azrail arasına?
Dertleri paylaşacak güzel bir eş ararız
Kalabalık içinde aslında tek yaşarız
Menzile varmak için koşan delikanlıyız
Ölümü bile bile yaşayan tek canlıyız
Doğru yoldan ayrılma, her zaman iyilik yap
Kimse değer vermezse götürüp denize at
Balık bilmezse bile Halık onu bilecek
Ne verirsen elinle o seninle gelecek...
Sarıyer, Kasım 2005