Vatan'dan geçinenler, vatan sevmezler!

Bu topraklarda vatandan geçinenler sözde daha çok severler…

Sloganları bellidir; “Ya sev, ya terk et”. Vatanı çok sevdikleri için katillere alkış tutarlar. Kutsanır ölümler bu anlayışa göre. Her türlü ölümün, karanlığın ateşini onlar palazlandırır. Aslında vatan ile pek ilgileri yoktur. “ Adam yerine konmak” için, kendini bir şekilde kabul ettirmek için Vatan üzerinden ortaya atılmaktan başka seçenekleri de yoktur.

Bunların bir diğer versiyonu ise sarıklı, cübbeli türbanlı görüntüleri ile her yerde toplumun gündemindedirler. Sorsan onlardan başka inanan yoktur! Bazen iş öyle bir noktaya gelir ki türbelere dilek dilemekten de geri kalmazlar. Evi olmayan ev diler, para diler, sağlık diler. Sanki Tanrı arada türbeler olmadan dualarını kabul etmez! Kendilerini bir cemaate veya tarikata angaje ederek yer bulurlar kendilerine. Artık geçer akçedir Din'den geçinmek. Tıpkı Vatandan geçinenler gibi ortak bir noktada buluşur bu ikisi. Ve birlikte söylerler;”Ya sev, ya terk et!”.

Aydınları, ülkesini seven her sesi boğmak isterler.

Karanlıklarını çökertirler ülkemin üstüne, karabasan olurlar.

Uğur Mumcuları, Hrantları yok ederler oluşturdukları iklim ile…

İki kitap okuyup, bırakın iki kitabı Kutsal kitabı bile başkalarının ağzından öğrenirler. Başkalarının gözleri ile görürler, başkalarının ağzı ile konuşurlar, başkalarının aklı ile hareket ederler, başkalarının işareti ile bağırırlar, başkalarının dilleri, elleri olurlar, başkalarının işareti ile otururlar, kalkarlar!...

Ortak bir söylemdir artık dillerinde” Ya sev, ya terk et!”

Vatan'dan geçinenler bu ülkeye tıpkı Din’den geçinenler gibi zarar verir. Atatürk’ün çağdaş, laik, demokratik Cumhuriyeti kanat vurup uçamaz, yaralı bir güvercin gibi aşamaz çağların ötesine, onların yüzünden..

Ve kadına seçme hakkını bizden sonra tanıyanlar, sayelerinde; bu gün bize ders verir!

Sesi çıkmaz geçinenlerin!

Küresel trende göre satılır birer, birer devasa kuruluşlar iki yıllık kârına; ya sev , ya terk etçiler ses veremez!

Birleşmiş milletler anlaşmalarına göre meşru hak olan sıcak takip, sözde Irak ile yapılan anlaşma ile Talabani’nin, Barzani’nin keyfine kalır. Ses çıkmaz bu geçinenlerden!

Sözde çok severler Vatanı.

Başkalarının ağzından öğrenirler. Başkalarının gözleri ile görürler, başkalarının ağzı ile konuşurlar, başkalarının aklı ile hareket ederler, başkalarının işareti ile bağırırlar, başkalarının dilleri, elleri olurlar, başkalarının elindeki ipin ucudurlar, kuklacı ne isterse o kadardırlar!...

Sözde çok severler Vatanı.

Başkalarının tetikteki parmaklarıdır onlar.

Şıhlarını, şeyhlerini, ağalarını Atatürk’ten çok severler.

Görmezler, duymazlar, düşünemezler, bilemezler!

Demokrasi ve hukuk galip gelirse bir gün; yaşayamazlar!