Vatandaş, geçim derdinden çıldırıyor!

Toplumumuzda, son günlerde giderek artan işsizlik ve geçim sıkıntısı baskısı nedeniyle, insanların ruh sağlıkları bozulmakta ve hergün cinnet, intihar ya da soygun gibi çeşitli üzücü olaylar yaşanmaktadır…

İşin en ilginç tarafı da; bu sorunları çözmek için iktidara gelmiş olan hükümet, bütün bu olaylar sanki ülkemizde yaşanmıyormuş gibi, büyük bir duyarsızlık ve umursamazlık içerisindedir!

Başbakan, günlerdir devlet işlerini bir tarafa bırakmış, devletin tüm imkanlarını kullanarak, her gün miting peşinde koşmaktadır.

Oysa, dünya ülkelerine baktığımızda, her ülkenin krizin hasarlarını en aza indirmek için çözümler üretebilmenin çabası içinde olduğunu görüyoruz…

AKP’nin, ülkemize çözüm olarak bulduğu ve partizanca uyguladığı tek “reçete”, vatandaşa “sadaka” dağıtmak olmuştur…Ancak, ne yazık ki, bu yardımı da yaklaşan “yerel seçimler” nedeniyle “oy avcılığına”çevirmesi yetmiyormuş gibi, Tunceli’de suyu olmayan evlere çamaşır makinesi, bulaşık makinesi dağıtarak; kargaları bile güldürecek hale düşmüşlerdir!

Ne yazık ki, ülkemizde artık ciddi boyutlara ulaşan işsizlik artışının tetiklediği geçim sıkıntısı nedeniyle vatandaşlar, normal zamanlarda hiç yapmayacakları eylemlere başlamışlardır…

Gazete ve TV’ler , hergün banka ya da PTT bürosunu soyan, memur ya da emekli haberlerini veriyorlar. İntihar eylemlerinin, artık başbakanlık civarında yapılmaya başlandığı görülmektedir.

Bugün yapılan bir eylem ise; görmeyen gözlere, geçim sıkıntısının ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığını göstermek açısından, çok önemliydi...

İşsiz kalan, İzmir’li deri işçisi A.K., Konak Meydanı’nda çırılçıplak soyunarak, protesto gösterisi yapmıştır. Adı geçen vatandaşın önce“böbreğini” satmak istediği, ancak bunda başarılı olamayınca, bu eyleme giriştiği anlaşılmıştır.

Görüleceği gibi, vatandaşın durumu o kadar endişe vericidir ki; bir organını satılığa çıkarmayı göze alacak kadar çaresizlik içinde kıvranıyor ve bunda da başarılı olamayınca da, bu tablo çıkıyor karşımıza!..

Yaptığı çıplak eylem nedeniyle, çok utandığını ve çocuklarının yüzüne bakamayacağını söyleyen vatandaşımıza, buradan sesleniyorum;

“Sayın arkadaşım, utanması gereken sen değilsin! Sen, babalık gibi kutsal bir görevi yerine getirememenin çaresizliği içinde kıvranarak, bu eylemi yaptın…”

“Asıl utanması gerekenler UTANSIN!”