Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '13

 
Kategori
Güncel
 

Vazgeçilmeyen Ortadoğu

Vazgeçilmeyen Ortadoğu
 

Ortadoğu başta petrol, uranyum, doğal gaz olmak üzere zengin yeraltı kaynakları ve kültürel geçmişi ile tarihin her döneminde vazgeçilmez olmuştur.

Ortadoğu bu özelliğiyle dünyanın merkezi durumundadır.

Ortadoğu’nun bu zenginliklerinden faydalanma yoluna giden, Irkçı akımları, kendilerine yakın yönetimleri, rejimleri, silah ve para ile destekleyen dünyanın sömürgeci devletleri, özellikle Müslüman Arap topraklarında, İslam'ı İslam'a kırdırmış, kardeşi kardeşe öldürtmüş ve batının sömürü anlayışıyla, politikasıyla Ortadoğu’ya, Şark’a yerleşmişlerdir.

Ne acıdır ki Nil'den Fırat’a kadar olan bölge de, Büyük İsrail Devletinin (Arz–ı Mev'ud kurulması amacıyla İsrail denen baş belâsı bir devlet kuruldu.

Dünyadaki birçok yerden soyutlanan ve yer verilmeyen İsrail; nüfus olarak az olmasına rağmen, teknoloji ve dünya arenasındaki lobicilik faaliyetleri neticesinde; başta ABD olmak üzere, birçok ülkenin her türlü ilişkilerini ve yönetimini ele geçirmiş durumda. (Siyasal, ekonomik, politik, tarımsal, teknolojik, yönetim…)

Ortadoğu’da ve Arap yarımadasındaki Türkiye’nin de dâhil olduğu Müslüman İslam coğrafyasında yapmış olduğu faaliyetlerde, savaş çıkarmaya, katliamlar, yıkımlar, kıyımlar yapmaya yeterli olmuştur.

Ortadoğu’nun şımarık çocuğunu oynayan İsrail, abisi ve hamisi durumunda olan ABD ve AB ülkeleri sayesinde her yaptığı yanına kar kalmaktadır.

Yıllardır uyguladığı zülüm ve işkence dolayı Filistin mağdur ve perişan olmakta, komşuları rahatsız olmaktadır.

ABD ve Avrupa’nın birçok ülkesindeki ülke meclislerine olan tahakkümleri ve lobicilik faaliyetleri neticesinde, istediği her türlü kararı ve onayı aldırabilmektedir.

Arap ülkeleri ellerindeki mevcut petrol, uranyum, doğal gaz olmak üzere, zengin yeraltı kaynakları sayesinde girdikleri zevk ve eğlence sarhoşluğundan bir türlü uyanamıyorlar.

Ellerindeki mevcut zenginliklerin farkında olmayıp ya da kendileri işletemeyip, kullanım haklarını başka devletlere vererek, bir bakıma kendi özgürlüklerine ipotek koymuşlar ve memleket yönetimlerini başkalarına kaptırmışlardır.

Yeme, içme, gibi her türlü insani girdiler bakımından dışarıya bağımlı olarak yaşadıklarından,  Arap ülkelerinde her ülkenin mallarına, özellikle İsrail mallarına rastlayabilirsiniz.

Sömürgeci bir takım devletler, kendilerine yakın yönetimlerde yer alan cuntacı yönetimlerin iktidarda kalmalarını sağlayarak, çoğunlukta olan memleket halklarına âdete işkence ve zulme tabı tutmuşlardır.

Kaddafi, Saddam, Esat, Mübarek, Sisi gibi bir takım kukla liderleri kendileri yönetime getirdikleri halde, yine kendi elleriyle yaptıkları operasyonlar ve müdahalelerle görevden uzaklaştırmış ve sözde ülke halklarına özgürlük bahşetmişlerdir.

Bir kuşun, bir balığın, bir kedinin, ölümü bir ağacın kesimi, bir vatandaşlarının hayatı söz konusu olunca, dünyaya ayağa kaldıran çoğu ülkeler, söz konusu İslam coğrafyası olunca söz konusu yeraltı zenginliği bulunmayan ülkeler olunca, seyirci kalmakta, görmezlikten gelmektedirler.

Hiçbir canlının ölmesine biz de razı olmayız, olamayız; ancak, bir zahmet yaratılanların en şerefli olan insan ( özellikle bu insanlar Müslüman olursa) olduğu sebebiyle, Ortadoğu ve daha birçok yerde insanlar öldürülüyor, akan ve gözyaşı akıtılıyorsa, aynı hassasiyeti ve duyarlılığı onlara da göstermeleri gerekmez mi?

Ortadoğu’da menfaatler söz konusu olduğunda ya da ekonomileri bir darboğaza girdiğinde, bir şekilde bu ülkeleri içten içe cadı kazanı gibi kaynatarak, insanları kışkırtıyor, sonra da bir kurtarıcı edasıyla demokrasi, hak ve özgürlükler sağlama ve getirme ayağına o ülkeleri işgal ediyor, yıllarca sömürülecek duruma getiriyorlar.

Ancak insanlar artık uyanıyor, artık ne yapacaklarını biliyorlar.

Ortadoğu onlara ne kadar menfaatleri için vazgeçilmez olsa da, orada yaşayanlar için de ölesiye vazgeçilmezdir.

Ülke insanları, er-geç ipleri, dizginleri ellerine geçirecektir.

 

Kerim Baydak

kbaydak61-artan@hotmail.com

  

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..