Venüs sevgi, aşk, güzellik, süs, moda, sanat, zerafet, hayattan alınan zevkler ve dişiliği temsil ed

Venüs Gezegeni ve etkileri

Ben boğa burcuyum…

Venüs benim gezegenim…

Venüs Gezegeninin adının Eski Roma Tanrıçasından alındığını söylerler.

Ayrıca Eski Yunan Mitolojisi’nde olan Afrodit’ten…

Onun çok adı var…

Kimileri ona çoban yıldızı der, kimileri sabah yıldızı…

Akşam yıldızı da denilir…Zühre, Çolpan veya Çoban Yıldızı olarak da bilinir.

O Venüstür. Venüs gökyüzünün en güzel yıldızıdır. Çok parlaktır ve her zaman görülür… Güneşe yakın gibi görülür, aya komşu gibi seçilir…

O bir gezegendir…

Güneş sisteminin ikinci gezegenidir ve yörüngesini 224,7 günde tamamlar…

Onunla ilgili ne çok anlatılar vardır, saymakla bitmez. Ne çok temsili şekiller, anıllar, hayaller, güzellikler vardır tarif edilse de tam olarak tanımlanamaz…

Üstelik şimdilerde değil çok eski medeniyetlerde, antik çağlarda bile o hep var ve ondan hep söz edilmiş.

Ona neler atfedilmez ki…

Ona aşk mahareti yakıştırılır,

Sanat yakıştırılır,

Cazibe olmazsa olmazlarındandır,

Sempati haliyle vardır,

Yumuşaklık ve özveride de o bulunur…

Bunlarla da kalınmaz ki…

Onu anne gibi görenler, kızkardeş gibi bağlananlar ve sevgili gibi sevenlerde vardır, olmuştur, olacaktır.

Çünkü o bir venüstür…

 Peki Venüs tipi nasıldır?

Yuvarlak, yumuşak ve biçimlidir.

Duygular yoğundur, aşk ilk önem de baş sırayı kapsar…

Onlar çekiciliği yabana atılır cinsten değildir. Karşılarındakileri büyülerler… Beğendiklerini kendilerine çekerler…

Onlar neşelidirler.

Yumuşacık ve çok sevimlidirler…

Onlar adillerdir, adalete inanırlar öyle düşünür ve yaşarlar…

Bütün bunların totalinde de şunu ilave edebiliriz. Deriz ki Venüs barıştır, barışı da simgeler… Yine deriz ki:

Venüs sanattır.

Sanatın her dalında vardır.

Sanatsal yeteneklerin ortaya çıkarıcısıdır.

Onlar çok mantıksal hareket etmezler daha doğrusu edemezler…

Bohemdirler ve basit zevklerdende faydalanabilirler…

Entelektüel merakı yerine yüksek sevgiler içindedirler.

Sezgileri kuvvetleri sanatsal yönleri çoğunluktadır.

Ruhsal ve mistik eğilimleri vardır.

Arkadaşlığı severler, dostluğa önem verirler…

Bütün bunların kökeninde iyi niyetli olmaları rol oynar…

Çevrelerinde çok aranırlar ve sevilirler…

Evlat sevgisi yoğundur.

Venüslüler anadır demiştik, kardeşlerine evlatlarına düşkündür demiştik ya, merhametli de olduklarından ve bunların bağlantısı olarak hayır yapmayı iyiliklerde bulunmayı da çok severler…

Onlar kavgayı sevmezler, cazibelerini ve çekici hallerini kullanırlar olayı barışçıl olarak düzeltmeye çalışırlar…

Venüslüler şanslıdırlar.

Onlar:

Tiyatroları severler,

Moda salonlarına bayılırlar,

Sanat galerilerinden keyif alırlar.

Bütün bunların yanı sıra doğa onlar için vazgeçilmezdir.

Çiçekleri sevdikleri kadar korulukları da severler ormanları da…

Güzeli sevdikleri için güzel içerikli her şeyi severler.

Mesleklerini de ekseriyetle bu dallardan seçmeye özen gösterirler…

Renklerine gelince onlar pembeyi ve yeşili çok severler…

Zümrüt, parlak mercan ilk sırada olan taşlarıdır.

Gülleri sevdikleri kadar; leylak ve nar ağacını da severler…

Onların en sevdiği mevsim ilkbahardır hep te öyle olsun isterler.

Bahçeyi çok sevdiklerinden sanata olan düşkünlüklerinden biri de estetiğe olan meraklarından çok şık bahçeler edinirler…

Onlar en çok Cuma gününü severler…

Hayvanları çok severler… 

Venüs’ün astrolojik olarak iki evi olduğu söylenir.

Boğa ve Terazi burçları

Boğa da:

Hayatın ilkbaharını,

Üretici ve duygusal aşkı…

Terazi de:

İdialist bir iyinin ve doğrunun anlayışı içinde,

Duyguları daha entelektüel,

Sosyal yaşamda daha başarılı olurlar.

Gezegenlerden sıkça söz etmek istiyorum, tabi fırsatım oldukça…

Gezegenlerin etkilerinden…

Nazan Şara Şatana

Kendi ekseni etrafında, Güneş Sistemindekidiğer tüm gezegenlerin aksi istikamette döner.

Güneş etrafındaki dönüşünü 224.7 Dünyagününde tamamlar.

Büyüklüğü açısından Dünyaile benzerlik gösterdiğinden Dünya ile kardeş gezegen olarak da bilinmektedir.

Gökyüzünde Güneş'e yakın konumda bulunduğundan ve yörüngesiDünya'nınkine göre Güneş'e daha yakın olduğundan yeryüzünden sadece Güneş doğmadan önce veya battıktan sonra görülebilir.

Bu yüzden Venüs Akşam Yıldızı, Sabah Yıldızı veya Tan Yıldızı olarak da isimlendirilir. Bir diğer adı da 'Çoban yıldızı'dır.

Görülebildiği zamanlar, gökyüzündeki en parlak cisim olarak dikkat çeker.

Venüs Ay, Güneş, Merkür, Mars, Jüpiter, ve Satürnile birlikte, görünür hareketlerinin diğer yıldızlardan farklılığıyla tanınan 7 gökcisminden biri olarak gösterilir. Bu yönüyle, antik gökbilim için olduğu kadar astrolojiaçısından da önem taşıyan gezegen, birçok dilde haftanın yedi gününe adını veren gökcisimlerinden biri olarak, tarihöncesinden günümüze insan kültüründe yerini korumuştur. Günümüze ulaşan en eski gökbilimsel belge olan ve M.Ö. 7.yüzyılaait olduğu sanılan Ammisaduqa tabletindeBabillilerinM.Ö. 1700–1400 yılları arasında yaptıkları Venüs gözlemlerinden söz edilir. Eski Mezopotamya, Orta Amerikave Uzak Doğukültürlerinde Venüs'ün önemli bir yeri olmuştur. Eski Yunan'da sabah yıldızı olarak görüldüğünde 'Phosphorus', akşam yıldızı olarak görüldüğünde ise 'Hesperus' olmak üzere iki ayrı ad taşımaktaydı. Pisagorsayesinde bu iki yıldızın aslında aynı gökcismi olduğunu öğrenen ilkçağ dünyası, Venüs ve Merkür'ün Güneş çevresinde döndüğünü ileri süren Heraklitile ilk kez güneşmerkezli görüşile tanıştı.

1610'da İtalyan gökbilimciGalileo Galileibasit bir teleskopyardımı ile Venüs'ün evreleriolduğunu farketti. Daha sonraki gözlemlerinde gezegenin evrelerindeki değişikliklere paralel olarak görünür boyutunun da değiştiğini gözleyen Galilei, bu bulguları gezegenin Güneş etrafında döndüğünün kuvvetli göstergeleri olarak kabul etti.

1761'de Rus gökbilimci Mihail Vasilyeviç Lomonosov, Venüs'ün Güneş geçişi sırasında gezegenin kenar çizgisindeki düzensizliği farkederek bunun bir atmosferin varlığını gösterdiğini öne sürdü.

1793'te, Alman gökbilimci Johann Schrötersonradan kendi adıyla anılacak ve Venüs atmosferinin neden olduğu anlaşılacak olan 'faz kayması' olayını gözledi. Bu olay, güneş ışınları ile aydınlanan kalın ve yoğun atmosferin Venüs'ün görünür kenar çizgisine eklenerek, bulunduğu konumun gerektirdiğinden farklı bir evredeymiş gibi algılanmasına neden olması sonucu ortaya çıkar.

1932yılında, ABD'li araştırmacılar W.S. Adamsve T. Dunhamkızılötesitayfölçümile Venüs atmosferinin temel bileşeninin karbon dioksit olduğunu öğrendiler. İzleyen yıllarda Rupert Wildt, tayfölçüm verilerine dayanarak atmosferin kimyasal bileşimi yanı sıra basıncı, sıcaklığı, gezegen yüzeyiyle etkileşimi hakkında birçok tahminde bulundu.

1956'da Robert S. Richardsongezegenden yansıyan güneş ışınlarının Dopplerkaymasını ölçtüğünde, bulguların gezegenin kendi etrafında dönüş yönünün ters olduğunu gösterdiğini saptadı.

1960'lardaMassachusetts Teknoloji Enstitüsü(M.I. T.) ve Kaliforniya Teknoloji Enstitüsübilim adamları mikrodalgabandında radarincelemeleri ile Venüs'ün kendi etrafında dönüş süresini duyarlı olarak ölçtüler. Aynı dönemde yeryüzünden yapılan radar incelemeleri ile gezegenin yüzey şekilleri hakkında önemli bilgi elde edildi.

(vikipedi)