VENÜS'ün gelişi gibi...

VENÜS’ ün gelişi gibi..

Yakamoz pırıltıları arasında gördüm..

Ayla beraber yükselip geliyordun..

Sen.!..

KOLLARINDA “ ATLANTİS BAHÇELERİNDEN

TOPLANMIŞ OKYANUS MİMOZALARI;

Ve, etrafında danseden istiridyeler.!!...

______

Deniz atların vardı Senin;

Her biri bir başka küheylân..

Ne gem var, ne de hapseden koşum…

DOYULMAZ BİR GÜZELLİKTİN,

Bakmaktan sarhoşum…

_______

O altın suların uçuşan köpükleri miydi

arkandan koşan ?..

Bir “Anka “ kuşu tüyünün büyüsü: hafif ve kuşkusuz..

Bulut gibi kucaklayan;

Ve SEN; mağrur ve duygusuz….

Ben se;

SENİ sevmek için yorgun ve uykusuz.

Bendim, BENNNN; bir kuyruklu yıldız gibi

arkandan koşan….

“Zaman” temalı oratoryo ;

“ Galaksiler Korosu “ söylüyor.

Büyüyen ve kulakları yırtan o muhteşem sessizlik…

Eşsiz bir VAROLUŞ’tu içimizdeki dünyamız,

Dua edercesine yükselen kanat sesleri;

O kutsal öpüşler…

Sonsuzluk sihriydi; bir senfoniydi AŞKIMIZ !..

__________

Bir küçük oyuncak elinde Samanyolu!..

Kaçıncı varoluş; kaçıncı yokoluş; düşlerim gibi..

Gelişin gibi, gidişin de o; tutulamaz;

O; tüm ölçümlerin dışında kalan hız….

__________

Yeni dünyalar oluşuyor; doğum sancılarında..

Sayısız “ Nebula “ lar,

Ve atomik gaz bulutları dolu ellerim…

Eksi-100.000 derece; artı+ 500.000 C. sıcaklık..

Korkusuz bir atılım var içimde,

Cesur ve delicesine, bir şeyi bekleyen!..

Sınırsız bir tutkuyla gövdeme eklenen,

Ve sadece;

SENİ GÖRMEK İÇİN YARATILMIŞ GÖZLERiM…

Yücel AKTAŞ