Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Vergi barışı....

Tilki ormanda nefes nefese koşuyormuş karşısına çıkan kaplumbağa
-'Tilki kardeş ne bu telaş?'
- Ormana maliyeciler gelmiş' demiş tilki. 'şimdi bir bakarlar bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk, dünyanın vergisini yazarlar....'

Bunu duyan kaplumbağa telaşla yürümeye başlamış.
Onu telaşlı gören leylek:
-'Hayrola kaplumbağa kardeş ne bu telaş?' diye sormuş.
-'Maliyeciler ormanda' demiş kaplumbağa. 'Bende ev, hanımda ev, çocuklarda ev,
yakalanırsak dünya vergi alırlar.'

Leylek de hemen uçuşa geçmiş. Ağaçların üzerinden maymun seslenmiş:
-'Leylek kardeş, ne iş? Bu ne acele?'
-'Vergi memurları herkese ceza yazıyormuş. Bende yazlık, hanımda yazlık, çocuklarda yazlık, vergi borcundan batarız...'

Maymun bunu duyar duymaz koşarak ağaçtan ağaca atlamaya başlamış. Papağan sormuş,
- Neden ve kimden kaçıyorsun? diye.
-''Maliyeciler ormanda' demiş Maymun,
'Benim kıçım açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık... Alacak bir şey bulamayınca bunların ne yapacağı belli olmaz. 

Gelelim sadede…? 

15 milyar lira efendim 15 milyar, yani Sakarya’da mevcut yapı stokunu on defa yapabilecek bir para. 

Nedir bu 15 milyar…? 

Sözde vergi barışı ile varlık sahibinden toplanan para. 

Şimdi ben söyleyeyim size. Bu 15 milyarın içinde belki bir 3 milyarlık tutar, vergi borcu tahsilatıdır, gelir vergisi , gayrimenkul satış vergisi , kira vergisi , sosyal güvenlik pirim borcu , kamuya ait su elektrik borçları vs, ancak 12 milyarı benim gibi aslında vergi borcu olmamasına rağmen devlet gücünü elinde bulunduranlardan çekindiği, hatta itiraf etmeliyim ki korktuğu için, lanet olsun vereyim bir miktar da kurtulurum belki takipten, babında verilen , adeta bağışlanan bir paradır. 

Birkaç defa maliye tarafından davet edildim vergi dairesine, anlattım, sözleşmeleri sundum, satış yok işte, vergi niye olsun dedim sözün özü olarak. 

Sonunda denetmen ne dedi biliyormusunuz. ‘Mahkemede aklayın kendinizi’,  

olur kimi kime şikayet edeceğim ki…? 

Nihayet siz kat karşılığı olsa da bir ekonomik faaliyetle varlık sahibi olmadınız mı verin işte bir miktar…. 

Lahavle…. 

Hiç kimsenin aklına gelmemişti, üniversiteye giriş sınavlarında çıkan soruların tv lerde yayınlanma hakkını satmak . 

Hiçkimsenin aklına gelmemişti araç muayene sistemini satmak. 

Hiçkimsenin aklına gelmez şans oyunlarını satmayı düşünmek (asla zarar etmesi mümkün olmayan devlet imtiyazı) . Henüz satılmadı ama sırada. 

Tüpraş, tekel, telekom, limanlar, ormanlar, kıyılar, barajlar, fabrikalar, oteller…. 

Hülasa devlete dün gelir sağlayan yarın da sağlayacak olan…. 

Bunlarla devlet polisine, öğretmenine, hekimine, mühendisine maaş veriyordu. Belediyelere kaynak, kamuya üniversite, okul, hastane, yol, köprü, baraj…… 

Peki ya devlet, bu kamu gelirlerinden mahrum kalınca ne yapacak, tüm bu hizmetleri vatandaşına nasıl sunacak para yoksa..? 

Para var efendim para var , vatandaşın cebi ne günler için ki? 

Salarsın vergiyi… deli dumrul misali. 

Vergi barışı gibi enteresan ciniklerle, ya da belki hinliklerle toplarsın parayı. 

Bak İbrahim Erol kanunda asla yeri olmamasına rağmen, tüm vergilerini zamanında ödeme hassasiyetini göstermesine rağmen, sırf tırstığı için 6 bin lirayı bayıldı , kıçı açık olduğu için değil asla ancak maliye ısrarla kıçımızın açık olduğunu söylemese de ima etmedi mi, o yetti. 

Feda olsun. Bu halka hizmet olarak gidecekse…! Seçim afişine değil. 

Şimdi ben gelecek Başbakanlar adına üzülüyorum esasen… 

Para lazım bizde satalım bir şeyler diyecekler belki, lakin görecekler ki satılacak bir şey yok. 

Sonra ,  

Sonra vatandaşın cebine… 

Sonuç olarak, para vatandaşın cebinden küçük bir yer değiştirmeyle mevcut hükümetin uhdesine geçmiş oluyor . İşte o kadar. 

İbrahim Erol 

gazete54.com 

5 Haziran 2011 

 
Toplam blog
: 135
: 694
Kayıt tarihi
: 31.08.09
 
 

Gazi Üniversitesi fizik lisans eğitiminin ardından, Marmara Üniversitesi'nde master, İTÜ'de dokto..