Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '15

 
Kategori
Güncel
 

Vergi dairesinde bir ödeme emrinin tebliğ hikayesi

Vergi dairesinde bir ödeme emrinin tebliğ hikayesi
 

Vergi dairesi müdür yardımcısı görev yaptığı daireye gayri menkul sermaye iradından dolayı yıllık gelir vergisi beyannamesi veriyor. Kendisi kirada oturuyor, bir konutundan da kira geliri elde ediyor. Ödediği kiranın yıllık toplamı kira gelirinden fazla olduğu için vergi doğmuyor. Ancak mevzuat gereği boş da olsa beyanname vermesi gerekiyor. Önceki yıllarda beyannameden dolayı tahakkuk eden damga vergisini internet bankacılığını kullanarak ödemişti. Son beyannamenin damga vergisini ödemeyi unutuyor. Beyannamesini verdikten 7-8 ay sonra yıllık iznini kullanırken evine postacı bir zarf getiriyor ama eşi zarfı almayarak kendisi vergi dairesinde ona verin diyor.

Müdür yardımcısı izin dönüşünde masasında ödeme emri zarfını görüyor. Zarfın üzerinde 10 tl resmi posta pulu bulunuyor. Ödeme emrindeki borç miktarı 43 tl damga vergisi. Evrak kayıt memuruna soruyor,

İsminizi farketmedim diyor.

Müdür yardımcısı bu vergiyi ödemezse ne olacak?

Ödeme emrini tebliğ tarihinden 7 gün sonra mal bildirimi vermediği için mahkemeden hapsen tazyik talebinde bulunulabilir. Sonra haciz varakası düzenlenir, gayri menkulüne haciz tatbik edilebilir. e-haciz uygulanmak suretiyle tüm bankalara bildirimde bulunulur ve maaş aldığı bankadan maaşını alamaz. Vergi dairesine borcunu yatırdıktan sonra tekrar bankaya yazı yazılarak haczin kaldırılması istenir.

Vergi dairesi uygulamalarına başka bir örnek vereyim. Aynı müdür muavinini önüne paraf için icra servisince düzenlenmiş haciz bildirisi geliyor. Mükellefin toplam borcu 250 tl. Haciz bildirisinde mükellefin sekiz aracı yazılmış. Müdür muavini borca karşışlık bu kadar aracın haciz edilmesini uygun bulmuyor ve paraf etmiyor. Normalde müdür muavini paraf etmediği için servise geri gitmesi gerekir. Öyle olmuyor, memur haciz bildirisini müdüre götürüyor ve müdür de imzalıyor.

6183 sayılı Amme Alacaklarını Tahsil Hakkındaki Kanun metninde vergi borçlusunun borcuna yeter miktarda malı haczedilebilir şeklinde açık hüküm bulunmaktadır. Peki haczedilirse ne olur? Tabi ki hiçbir şey. Kanun uygulayıcılarının vicdan ve adalet duyguları olgunlaşmış olması gerekiyor.

Yazmaya başlamışken yaşanmış çarpıcı bir örnek daha vereyim. Yine aynı müdür muavini çalıştığı dairede beyanname bilgilerini yazıyor servisteki memura veriyor, memur da beyannameyi sistemde tahakkuk ettirecek. Bayan memur müdür muavininden belgelerini istiyor, belge ibraz mecburiyeti olmadığını söylediği halde tahakkuk işlemini yapmıyor. Müdür muavini sinirleniyor, söyleniyor ama işin arkasında müdür olduğunu da biliyor. Tamamen mevzuata aykırı bir durum. Mükelleften ancak resmi yazıyla ve 15 gün süre vermek şartıyla defter ve belgeler istenebilir. İşte bazı vergi dairesi müdürleri görevleri esnasında kanunları göz ardı edebiliyorlar ve soran eden de olmuyor.

Yine uygulamadan bir örnek vereyim. Müdür müdür yardımcısının odasında, bir mükellef geliyor, on bin lira vergi borcu olduğunu, iki minibüsünün hacizli olduğunu, minibüslerden birini satacağını borcunun yarısını ödeyeceğini, buna karşılık bir minibüsünden haczinin kaldırılmasını, diğer minibüsteki haczin devam etmesini talep ediyor, müdür olmaz, borcunun tamamını yatıracaksın diyor. Mükellef borcun tamamını ödüyor iki minbüsün de haczini kaldırtıyor. Aslında mükellefin talebi kanuna uygun, çünkü kalan borcuna teminat olarak bir minibüs fazla bile gelmektedir. Hani yukarıda bahsetmiştim vicdan ve adalet meselesi.

Kamuda yetkililer görevlerinde empati yapabilmeli, o zaman adil görev yapabilirler.

 
Toplam blog
: 491
: 222
Kayıt tarihi
: 15.03.11
 
 

A.İ.T.İ.A Yönetim Bilimleri Fakültesini bitirdim. Kütüphaneci ve Maliyeciyim. Emekli oldum. İlgi al..