Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '10

 
Kategori
Kültürler
 

Viking inadı!

Viking inadı!
 

datadesign


Toprak insan ilişkisi kültürün yapı taşı. Kitle üretim ve demokratik iletişim çağında bile bu böyle... İnsanların doğduğu topraklar, atalarından kalıtlar ve torunlara bırakılacak miras anlamında da biricik değerde.

Toprak yalnız taşınmazların değil, üzerinde yaşayan kültürün de ivmesiyle, taşınan, kuşaklara aktarılan varlıkların/değerlerin belki de en paha biçilemeyeni.

Norveç ile İngiltere, Kuzey denizindeki gaz yatakları dolayisiyle büyük alışveriş içindeler, İngiletere'nin doğalgazının yüzde on beşi Norveç'ten geliyor ve kırk yıllık bir rezervden söz ediliyor. Karşılıklı yararlanma toprak ve deniz sınırlarını biribirine bağlıyor.

Bunun yanı sıra iki ülke yine Kuzey Denizindeki petrol yataklarında aramalar konusunda gerilimler de yaşadılar. Paylaşım zor zanaat. Ancak, teknoloji iş birliği olanaklarını artırıyor ve refahın korunması kaygısı sorun alanlarındaki düğümü çözüveriyor.

Geçenlerde BBC'de yayımlanan bir program, bu olguları da kısmen işledi ama daha çok, İngiltere ile Norveç'i ayıran ve birbirine bağlayan denizin yamacındaki kanyonlardan ve buralardaki yaşamdan kesitler sundu.

Bir Norveç köyü, tam da volkanik bölgenin yamacında kurulmuş. Volkanın patlaması değil bunun zamanlaması hakkında tartışma var. Yani volkan kendisini tekrarlayacak, lav olup aktığında on beş yirmi haneli köyden eser bırakmayacak. Sunucu bu durumu anımsatıyor ve bir genç bir aile reisine soruyor, "Hala burada kalmakta ısrarlı mısınız?" ..

Yanıt, adeta Viking inadını çağrıştırıyor. Genç adam, "Evet" diyor ve ekliyor, "Çünkü burası bizim. Bize atalarımızdan kaldı. Bütün anılarımız ve yaşamımızı şekillendiren yer burası" Belli ki, toprak, 'şekillendirmekle' kalmıyor insanlar da, o topraktaki kültürü belirliyor, ondan etkileniyor. Bağ, kopmazlaşıyor!

İnsan - toprak ilişkisini, daha doğru olarak artıyla yazarsak; insan + toprak ilişkisinin dinamiğini başka hiç bir konuda kolaydan bulmak olası değil. Bu bir sır, bu bir gizem. Bu biricik ve farklı deneyimler içeren bir serüven...

Elbette, bir serüven uğruna keşfedilmiş toprağı benimseyenler olduğu gibi, yaşamak için çalışmak zorunluluğuyla topraklarını bırakan nice insanlar var.

"Doğduğun değil doyduğun yer" özdeyişi çok geçerli tabbi, ama, en uzaklarda bile insanların kökenlerine atıfta bulunması, üzerinde doğmuş olmasa da ailelerin geldiği toprakları anması, bu ilişkinin gücünü de gözler önüne seriyor.

Norveç'in köylüsü varsıllık içinde ve ama başında her an patlamaya hazır bir volkana karşın kırk sekiz saat önceden devreye girecek erken uyarı sistemine güveniyor. Toprağını terk etmek istemiyor. Bu doğal bir eğilim. Yeni geldikleri topraklara uyum yeteneği de bir o kadar doğal; ne kadar zor olsa da, yaşam Dünya gibi yuvarlak çizgilerle dolu.

Belki de en önemlisi, topraktan alınan verimi yükseltmek ve "toprağa saygılı olmayı" ona naif bir tül gibi incellikle davranarak kanıtlamak. Kültürlerin üretildiği topraklarda yaşayan insanları daha çok bir araya getirebilmek; toprakta yaşayan aç insan bırakmamak, toprağı da kaderine terk etmemek.

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..