- Kategori
- Siyaset
Vur fakire…
Mevcut yönetim sayesinde ülke gerçekten kabuk değiştiriyor. Yeni yeni şeyler öğreniyoruz. Eskiden, bizler fakir fukaraya yardım eden, düşkünün hakkını gözeten insanlar olarak bilinirdik. Sağ olsunlar binlerce yıllık karekterimizi sekiz yılda değiştirmek için ellerinden geleni ardlarına koymuyorlar. Ne zaman bir yetkilinin ağzından hüzzam makamında demokrasi, veya hicazkar makamında adalet şarkısı duysak ardından bir kazık geliyor.
Hani teğet geçen bir kriz vardı ya, bizi işsizlikte dünya ikinciliğine kadar taşımıştı. Onun ardından neva makamında bolca AB normları, askeri sivilde yargıyalayalım şarkısı dinledik. Şimdi de arabesk bazı besteler gelecek sanırım. Niye mi?
Önce sigaradan alınan vergi ve harçlar arttırıldı. Tabii ki fiyatlara yansıdı. Ardından Akaryakıta zam geldi. Böylece iğneden ipliğe her şey zamlandı.Şimdi de turizmde KDV oranı on puan arttırıldı. Eh artık içinde asker, demokrasi, adalet gibi kavramların bolca bulunduğu bir arabesk beste gelir artık.
Bir ülkede dolaylı vergilerin çokluğu sosyal adaletin azlığını gösterir.Kriz geldi ya, (pardon teğet geçti) Hükümet ilk önlem olarak ne yaptı? Lüks tüketim sayılan kalemlerden –ki onların büyük çoğunluğu yabancı meşeyli- ÖTVyi kaldırdı. Böylece ucuz araba fırsatı bekleyen çıkarcılarla beraber, elinde biraz parası olan saf vatandaşta araba aldı. Çoğunluğu yabancı olan otomobil patronlarının yaraları sarıldı. Zavallılar yoksa acından ölecektiler.
Benzine yapılan zamla otomobil alan saf vatandaşı cezalandırdılar. Saf vatandaşı diyorum, çünkü çıkarcıların bu zamdan da bir şekilde yararlanacakları kesin. Tabii ki bu zamla bütün fakir fukara da birer tokat yedi. Yakında seçim olmadığı için haraç da dağıtılamıyor. Durum fena.
Bilirsiniz turizimci anlaşmasını sezon öncesinde yapar. Bizim hükümete güvenen turizimciler de öyle yaptı ve cezayı yedi. Sezon ortasında yapılan bu zam turiste yansıtılamıyacak. Zaten ucu ucuna iş yapan turizimci büyük zarar edecek. Belki bir kısmı verdiği hizmeti azaltarak denge kurmaya çalışacak ama o da kendisine önümüzdeki sezon ceza olarak geri dönecek. Yani durumları kötü.
Sigaraya ayrı bir parantez açmak istiyorum. Sigaranın kötü bir şey olduğu herkesçe malum. Keşke kimse içmese. Sağlığını korusa. Ama olmuyor. İsterseniz bağımlılık, veya hastalık deyin. Bir kısım insan kaç para olursa olsun, gerekirse çalacak, yine içecek. Sigarayı bıraktırmak için yapılan çabalarında bir sınırı olması lazım. Hani demokrasi vardı? Kaldı ki, bir türlü bırakamayan insanlardan içtikleri sigaraya habire zam yapıp ceza kesmek hagi vijdana uygun ki?
Ülkede yüzde 60 ı geçen kayıt dışı ekonomiden siyasi çıkarların bozulmasın diye vergi almayacaksın, kendi yandaşların zarar görmesin diye bir kısım işlerden vergi almayacaksın, (mücevher, mısır ithalatı örneği), çok kazandığı kesin olan ama vergi levhasında komik bildirimler yapan bir kısmın üzerine gitmeyeceksin, ulusal bankalardaki halkın parasını birilerine inanılmaz uygun şartlarla dağıtacaksın, ondan sonra da dolaylı vergilere yükleneceksin. Bunun adı da adil ülke yönetimi olacak.
Bu günlerde televizyonlardan bolca acılı arabesk besteler dinleyeceğiz gibi görünüyor.
Perşembe, Temmuz 16, 2009