- Kategori
- Sinema
Warrior (Savaşcı)

Her ne kadar dövüşlü sporlara ilgim yoksa da ve onları izlemeye yüreğim dayanmasa da iyi kurgulanmış heyecan dozu iyi ayarlanmış dövüş filmlerini seviyorum. Aklıma hemen gelenlerden, “Rocky” serisi iyi bir seyirlikti.
Dövüş değil ama bir savunma sporu olan WingChunla ilgili , Bruce Lee'nin Sifu'su (ustası) Ip Man'in hayatının anlatıldığı “Ip Man” 1- 2 serisini de keyifle izlemiştim.
Clint Easwood'un yönettiği “Milyon Dolarlık Bebek” ten sonra ise izlediğim draması en güçlü, bazı sahnelerinde gözlerimi yaşartan dövüşmeli film ise “Warrior” oldu.
Senaryoda dikkat çekici eksiklikler olmasına rağmen oyuncuların performansı, yüreğimizi ağzımıza getiren müthiş dövüş sahneleri ve hepimizin hayatına bir şekilde dokunan dramatik hikayesi bu filmi “çok iyi” yapmaya yetmiş.
*****
MMA yı bu film sayesinde öğrenmiş oldum. İçinde boks, Kick-boks, judo, güreş, Muay Thai, Brazilian Jiu-Jitsu gibi dövüş tekniklerinin kullanıldığı karma ve serbest bir dövüş sanatıymış. Filmde de 5 milyon dolar ödüllü böyle bir MMA turnuvasında karşı karşıya gelen iki erkek kardeşin ve onların babalarının dramatik hikayeleri anlatılmış.
Alkol problemi ve yaptığı hatalar yüzünden ailesinin paramparça olmasına neden olmuş boksör bir baba. Ve bu dağılmışlık içinde yolları birbirinden ayrı düşmüş iki oğlu.
Brendon yerel bir okulda fizik öğretmeni olarak çalışmakta ve uzun zaman önce aldığı ev kredisini ödeme güçlüğüne düşen iki çocuklu bir aile babasıyken, Tommy daha haylaz, daha kendine özgü haliyle karşımıza çıkıyor. O da körfez savaşında kendi ordusu tarafından yanlışlıkla açılan ateş sonucu birliğini ve en yakın arkadaşını kaybetmiş ve bu nedenle de kaçak olarak ülkesine dönmüş kaçak bir askerdir. Her ikisi de hem babalarına hem de birbirlerine kırgın ve öfkelidirler.
İkisinin de paraya ihtiyacı vardır. Tommy kendisini çalıştırması için babasından yardım ister. Ve kader yıllar sonra baba ve iki oğlunu hem yaşadıklarıyla yüzleştiriyor hem de birleştiriyor.
Babanın pişmanlığı ve ölümüne bir dövüşün içindeki iki oğlunu izleyememesi, finale kalan iki kardeşin birbirleriyle dövüşü gerçekten etkileyiciydi…
Nick Nolte günahlarından arınmaya, barışmaya çalışan pişman baba Paddy Canlon rolüyle gerçekten harikaydı.
Ve tabi insan ruhunun gücünü, inancı, Brendon rolüyle Joel Edgerton…
Geçmişin yaralanmışlığını aykırı bir karakter olarak dışa yansıtan Tommy rolüyle Tom Hardy…
****
Başta da demiştim ya senaryoda dikkat çekici eksiklikler var diye…
Bunlardan biri; neredeyse ölümüne dövüşülen böylesi bir dünya şampiyonasına gelinen süreçte her iki kardeşin, nasıl bir dövüş geçmişlerine sahip olduklarıyla ilgili boşluk. Her ne kadar babaları eski bir boksör olsa da…
İkincisi de; her iki kardeşin turnuvaya katılmaya karar verdikten sonraki çalışma dönemi de fazlasıyla es geçilmiş.
Ve bir diğeri; ailenin dağılış öyküsü. Geçmişlerindeki dram çok yüzeysel aktarılmış.
Bence film fazla uzatılmadan bu eksikliklerin de vurgusuyla daha iyi kurgulanabilirdi.
Ayrıca böylesi vahşi bir dövüşün içinde duygusal anların bu kadar yoğun yaşanması da biraz insanı tuhaf hissettiriyor. Bunu da eklemeden geçemedim.
Sadece bir dövüş filmi olmaktan öte, baba- oğul ilişkileri, aile bağları, hatalar, körfez savaşı, kimlik, spor gibi geniş bağlantılı kurgusuyla dramatik bir arka planı var filmin.Ve böyle olunca da oyunculukları, konusu ve görselliğiyle izlenebilir, beğenilir bir film çıkmış ortaya.
Yönetmen; Gavin O’connor
Oyuncular: Joel Edgerton, Tom Hardy, Nick Nolte, Jennifer Morrison, Frank Grillo, Kevin Dunn
Tijen Taşlı- İzmir