Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '17

 
Kategori
Eğitim
 

Ya DEHB’li çocuğunuzun karne notları düşükse…

Ya DEHB’li çocuğunuzun karne notları düşükse…
 

Ara tatil dönemi yaklaştı. Öğrenciler, ilk dönemdeki performanslarını değerlendiren karnelerini alacaklar. Sosyal medyanın elinde karnesi, takdir ya da teşekkür belgesi olan öğrenci resimleriyle dolmasına sayılı günler kaldı! Peki ya sizin çocuğunuz? Onu nasıl bir karne bekliyor? Kapasitesini tam anlamıyla ortaya koyamadığını, karnesinin gerçek potansiyelini yansıtamadığını mı düşünüyorsunuz?

Elbette ideal olarak, karne öğrencinin performansı konusunda bir karara varmak, başarılı ya da başarısız yargısına varmak için tek başına yeterli bir kriter değildir. Öğrenci koçluğu yaklaşımında, sıklıkla karnenin bir sonuç olduğunu, önemli olanın bu sonuca götüren süreç olduğunu söyleriz. Ancak mevcut eğitim sistemimizde halen geçerli olan değerlendirme biçimi karne olduğuna göre, ister istemez karnedeki notlar da önem kazanıyor tabii. Madem karnesinin potansiyelini ortaya koymadığını düşünüyorsunuz, madem sonuç gerçeği yansıtmıyor, gelin o zaman süreçte neler yapabilirsiniz ona bakalım:
 
 
 
Durumu objektif şekilde analiz edin
 
Öncelikle durumu tüm netliğiyle ortaya koyun. Çocuğunuz hangi derslerde aslında iyi ama odaklanamama, planlayamama, organize olamama, dürtüsellik gibi DEHB’nin getirdiği sıkıntılar sebebiyle potansiyelini ortaya koyamıyor? Yoksa başarısız olmasını nedenleri bireysel özellikler, genel kapasitesi ve güçlü olduğu alanlar gibi başka sebeplerden mi kaynaklanıyor? Objektif şekilde mevcut tabloyu ortaya koyduğunuzda aslında ne yapmanız gerektiği de belirlenmiş olacak.
 
Öğretmen(ler)iyle konuşun, durumu birlikte değerlendirin.
 
Belki de dönem içinde zaten öğretmen(ler)iyle iletişim halindeydiniz, ancak yine de kendi değerlendirmenizin üzerinden bir de öğretmeniyle geçin. Notlarıyla ilgili onun başka yorumu var mı, ödevlerini zamanında yapıyor mu, derse ilgisi nasıl, öğretmen onu katmak için ne gibi uygulamalar yapıyor bilgi alın. Aman çoğu anne babanın düşebileceği tuzağa düşmeyin, öğretmenin söylediklerini kalbinizle değil, zihninizle dinleyin. Aynı tarafta olduğunuzu ve çocuğunuzun iyiliği için birlikte çaba gösterdiğinizi unutmayın. Çözüm ve iyileştirme yollarını konuşun, iş bölümü yapın. Bu toplantıları ikinci dönem belli aralıklarla tekrarlayın.
 
Çocuğunuzla konuşun, ona yanında olduğunuzu hissettirin
 
Konunun öznesi çocuğunuz olduğuna göre, onunla konuşmadan, durumu onunla değerlendirmeden olmaz! Yani çocuğunuzu da işin içine dahil edin. Onu yok sayarak yapılacak programlar uygulanabilir olmayacaktır. Bakın bakalım, durumun ne kadar farkında, gerçekçi bir değerlendirme yapabiliyor mu, yoksa bahaneler mi üretiyor. Durumdan ne kadar etkilendi, üzgün mü, umutsuz mu, kızgın mı, haksızlık olduğunu mu düşünüyor… Bugüne kadar yapmadıysanız, ona DEHB’yi ve yaşayabileceği muhtemel sıkıntıları anlatmaklabaşlayabilirsiniz.  DEHB ve okul başarısı konusunda nasıl destek verebileceğiniz konusunda daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. 
Çocuğunuz nelerin yönetici işlevlerindeki durumdan kaynaklandığını, nelerin kendi suçu olmadığını bilirse, çözüm aramaya daha istekli olacaktır. Bunu onlarca DEHB’li öğrenciye koçluk yapmış bir DEHB koçu olarak söylüyorum. Dikkat eksikliği olan öğrenciler ister istemez kendilerini dağınık, aklı iki karış havada, sorumsuz, yaramaz olarak görmeye eğilimli oluyorlar!  Eee çevresindekiler onlara bu sıfatları yakıştırırken, böyle hissetmekte haksız da değiller.
 
Bu ara tatili, birlikte bir yapı oluşturmaya, takip edebileceği tablolar, planlar yapmaya, eksiklerini telafi etmeye ayırabilirsiniz. Ödevlerini yapmasına rağmen götürmeyi mi unutuyor, ona bu tip şeyleri hatırlayabileceği bir sistem oluşturmalısınız. Bu bir ajanda ya da takvim de olabilir, daha teknolojik olarak tablet bilgisayarının hatırlatması da. Sınavlara hazırlanırken, neyin önemli olduğunu belirlemekte mi zorlanıyor, altını çizerek, not alarak çalışmayı öğretebilirsiniz. Ders çalışırken başka bir şeye mi dalıp gitmiş saat kurarak çalışmayı öğretebilirsiniz. Ya da belki de evde sorun yok ama okulda derste dalıp gidiyor, öğretmenin dediklerini kaçırıyor ve bu sebeple karnesi bu şekilde geldi.
 
O zaman dersi dinlerken bir taraftan not alması, teneffüse çıkmadan öğretmeni ile ödevi ve işledikleri konuyu teyit etmesi, bunları sıcağı sıcağına ajandasına not etmesi için bir sistem oluşturabilirsiniz. Sonuçta sistem oluşturduktan sonrası daha kolay… İş uygulamaya ve takibe kalıyor. Gösterdiği çabayı, kat ettiği başarıyı kutlamayı da unutmayın!

 Aslında yukarıdakiler, DEHB’li olsun olmasın tüm beklentinin altındaki karneler için geçerli. Karnesi beklentilerin altında gelen tüm çocukların karşılaştığı tepki çok önemlidir. Çocuğu suçlayan, “üzüleceğine çalışsaydın” ya da diğerleriyle kıyaslayan bir yaklaşım, her şeyi daha kötü hale getirmekten başka işe yaramaz. Ona kızıp bağırıp çağırmak, ceza vermek, ya da bir şey yokmuş gibi davranmak sorunu daha derinleştirecektir. Belli ki bir sorun var ve çocuğunuzun desteğe ihtiyacı var. Ona bu yardım elini siz uzatmayacaksanız, kim uzatacak? İşte bu yardım eline DEHB’li bir çocuğun daha çok ihtiyacı var. Hadi tüm beklentilerinizi, hayal kırıklıklarınızı, hırslarınızı bir kenara bırakın, bundan sonrası için ona elinizi uzatın. 

 
 
Toplam blog
: 168
: 336
Kayıt tarihi
: 04.05.09
 
 

Elgiz Henden 1968 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesini 1989 yılında, yük..