- Kategori
- Şiir
Yağmur incileri
Yağmur kadını arıyordum
Bir sonbahar öğleden sonrasıydım
Bilmediğim bir yerdeydim
Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım
Bana bakıyordu
Hüzün kelebeği gibiydi
Bana el sallıyordu
Yağmur kadın
Yalnızlığa susmuştu
Sahipsiz bir kız çocuğuydu
Atmaca gibi duruyordu
İki taşın arasındaydı sanki kalbi
Geleni istemiyordu
Gideni durdurmuyordu
Yağmur kadın
Balkonda çiçekler istiyordu
Sonbahar yağmurları ile suluyordu
Saksıları mezarlık gibi sadece toprak doluydu
Diktiği hiçbir çiçek tutmuyordu
Yağmur kadının
Yüzüne bir yağmur, bir acı vuruyordu
Kırılgan bir şarkı gibiydi
Kim söylese dağılıyordu
Durmadan içi kanıyordu
Yağmur kadın
Kopan yerlerini yeniliyordu
Düşlerini şişeye doldurup
Şişeyi güneşe koyuyordu
Küçücük göğsünde hıçkırıklarını boğuyordu
Yağmur kadın
Düşlerle dolu şişeyi bana verdi
Bir de gözlerime yağmur incileri hediye etti
Düşler şişesinde biriktirmemi istedi
Şimdi damla, damla ödüyorum bedelini
Aynı şişede düşler ve yağmur incileri