- Kategori
- Şiir
Yağmuru yaz
yeni uyanmış gibi aralık gözlerim
ellerim var
yüzüm az dağınık
saçlarım savruk
babamın ayak sesleri yerinde
bi kaç kelime sesli çıksa
yaşıyorum diyeceğim
hayrolsun
eğilip kaldığın yerde
cennet telaşı
dünyadan çektiğin elin eteğinde
ahretlik birikintiler
ne zaman huşu içinde doğrulsan
karşında ben
''deli misin''
yoo
kime farz değil
gülüşmeler
şimdi kendinden yaralı bi sürek ömrün ortasında
mağrur bi cırlangıç kadar ivecen
sağa ve sola yalpalar
gagamda teli bitmemiş bi türkü
çoğu nağmeden uzak
sorsam limon çiçeği kokar
kirli cama çarparak
ellerim üşümese resmine dokununca
daha uzun uzun söylerdim
açardım kepenklerini yok satan anılar dükkanının
ağlamasam
bir bir dolamasaydın parmaklarını saçlarıma
görmeye gitmezdim aynalara bile cismimi
bi saçı asıklık ki sorma gitsin
annem bile tanımıyor evladını
yaz yağmuru
ince usul
yaz yağmuru
buharlaşan hava karşılaşınca soğukla
oluşan damla
gel yanıma otur
kedi de sağ yanıma
en evcil sokulganlığım bu benim
beni anla