- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yağmurun sessizliği

Yağmurun sesiyle irkildi yüreğim.
Toprak kokusu rüzgarla birleşerek penceremden içeri süzülüp, usulca nefesime karıştı. Tıpkı senin gibi usulca sokulduğun yüreğimde, sessiz bir kıpırtı oluverdi. Birden şu şiire takıldı aklım.
YAĞMUR
Yağmur bir şehre sükunet verdiğinde
yarin elleri dolanır boynuma
ben gelemezsem gurbetten
çocuk saflığında hasretler yaşanır
her yeni güne umudum doğar
sevda dediğin şeyi kimse bilmez
bir ben bilirim, bir de yarimdir ağlayan
Yağmurun sessizliğimidir yari özleten yoksa gönlün yalnızlığımı. Cevapsız sorular. İnsanın içini rahatlatan, dinginliğin en büyüğünü hissettiğim, çimenlere, ağaçlara, ağaçların yapraklarına, pencereme düşen yağmur tanelerinin sesi; karışır yüreğime ve aklıma...
Gökyüzüne başımı kaldırıp bakamadım bile. Bakabilseydim eğer, griden siyaha uzanan bulutların beni senden, seni benden koparan fırtınaların dile gelmesini görecektim. Ve bu, içimdeki özlemi daha da çıkılmaz hale getirecekti.
Sade ve sadece yağmurun sesini dinledi yüreğim, kulağımı okşayan o sesle irkildi kalbim. Yağmur taneleri o kadar masumdu ki; tıpkı dokunuşun gibi, hafiftiler...
5 Aralık 2007
Şiir: Memet Karabalık