- Kategori
- İlişkiler
Yalan-2

Haklısın! Kaçmak istiyorum ben… Bozcaada’ya ya da Foça’ya yerleşmek istiyorum... Bir kulübe; temiz, bakımlı, uygun... Başka bir şey istemiyorum artık... Yeterince şarap ve balık olduktan sonra, başka şey istemem... Sabahtan balık tutmalıyım... Öğleden sonra kitaplara dalmalıyım, ya da yazmalıyım... Öyle büyyyüükkk yazarlık derdim değil benim... Yazarken ya da okurken aldığım tadı başka şeyden alamıyorum, hepsi bu…
Limon sıkar gibi sıkmak istiyorum kafamdan, yalan değerleri... Bu kaçmak değil bence... Ama senin anladığın anlamda kaçmak, haklısın demem ondan... Sorumluluktan ve sorunlardan kaçmak diyelim... Yalanlardan kaçmak desek daha doğru olacak galiba... Çünkü en baştan söylemedim bunları… Bende bilmiyordum inan… Bir türlü başa çıkamadığım, her başa çıktım artık dediğimde, matruşkalaşan sorunlardan bıktım artık ben... Sorun onlar değil ki... Bunu anladım... Sorun, sorun olmadan yaşayamaz hale gelen bizlerden kaynaklanıyor... Hedefleri kendimiz koyuyoruz önümüze... Gölge gibi ama hedefler, bizle birlikte koşuyorlar... Bir nevi aldatmaca, kandırmaca…
Bize sunulan yaşamdan bıkıyor aslında herkes... Yoruluyor, beziyor... Herkesin temel derdi ne artık biliyor musun? Emekli olup bir sahil kasabasına yerleşmek... Bende bir sahil şehrinden, bir sahil kasabasına gitmek istiyorum… Anladım artık kendimi... Kendimden gitmek istiyorum ben... Tam tersi şimdiki kendimden, asıl kendime gitmek istiyorum... Bu anlamda kaçmak değil bu, kendime dönmek istiyorum ben...
Yola çıktık diyelim... Yol bu dediler bize... Sonuçta çok mutlu olacaksınız dediler... Güzel günler, ışıklı ve bereketli vadilerde huzurlu yaşamlar vaat ettiler... Yalanmış! Biz kendimizden uzaklaştık, yalan dolan değerler ve yalan dolan hesaplar içinde... Yalan dolan ilişkiler bitirdi benliğimizi... Kendimize kaçmak istiyoruz şimdi de…
Herkes haklı artık... Koca bir ömür bedel olarak ödendikten sonra, bize söylenebilecek yalan kalmadı... Herkes biliyor ki, kendimize kaçmak, kendimize dönmek, içimizde ki çocukla doyasıya oynamak…