Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '14

 
Kategori
Ruh Sağlığı
 

Yalan psikolojisi

Yalan psikolojisi
 

Peki kişi neden yalan söyler ?


Bazen sorarlar; ‘ Dürüst bir hayat yaşamanın yolu nedir ?’ diye…

‘İfade edemeyeceğin şeyi yaşamayıp, yaşadığını ifade etmekten korkmadığın bir hayatla...’ olur cevabım.

Hayata, kendine, insanlara olan saygısı dürüst kılar insanı; yaşadığının arkasında durmayı becererek. Çok sırları yoktur bu insanların. Sadece neyi nerede ne kadar ifade edebileceklerini bilmeleridir özellikleri. Boşboğazlıkla dürüstlük arasındaki ince çizgiye hakimdirler.

Peki kişi neden yalan söyler ?

Öncelikle buna baktığımızda bazı sebeplerle karşılaşırız;

1)   İlla ki kendi isteklerini gerçekleştirmek için…

Oysa ki yaşamda gelişen olaylar zinciri bir bütündür, her şey birbiriyle bağlantılıdır. Bizim istediğimizin gerçekleşmesi için belli bir olgunluk seviyesine gelmemiz gerekiyor olabilir. Hayatın planı bizi bu olgunluğa hazırlamak olabilir. Yalan söylerek bu gelişim fırsatını tepmekle birlikte, kendi istediğimiz sonucu oldurduğumuzda karşılaşacağımız şeylere hazırlıklı olmadığımızdan bir başarısızlık silsilesinin startını vermiş oluruz. Lehimize olan durumu kendi ellerimizle aleyhimize çevirmiş oluruz.

 

2)   Durumla ilgili diğerleriyle yüzleşebileceklerine inanmadıkları için…

Bu durumda kişi cesur davranamıyordur.Yaşadığı şeyi olduğu gibi aktarırsa, çatışmaya gireceğini düşünür; içinde bulunduğu durumun sorumluluğunu almaktan çekinir. Karşısındaki kişi tarafından yargılanacağına ve bunla baş edemeyeceğine inanır. Böylece kolay yolu seçer ve durumu kurtarmak adına yalana başvurur. Bu da kişinin daha kendi kabuğunda yaşamasıyla sonuçlanır.

 

3)   Karşımızdaki kişiyi korumak için, o üzülmesin diye…

Buna toplum içinde ‘beyaz yalan’ da denir. Acısıyla tatlısıyla yaşam bir bütündür ve acı da olsa durumla yüzleşmek kişiyi büyütür. O kişinin büyümesine engel oluyoruzdur yalanımızla.

 

4)   Farkında olmadan söylenen yalanlar; toplumsal öğretiler…

Kitleleri etkilediği için insanlık adına en tehlikeli yalan grubudur. Bazı öğretiler, nesilden nesile gerçekmiş gibi aktarılır ve sorgusuz kabul görür. Durumu sorgulayıp aksi iddia edildiğinde toplumun tepkisiyle karşılaşılabilir. Bu da karşı söylemde cesur olmayı gerektirir.

 

Görüyoruz ki yalan, yaşam sistemi içerisinde bütün olduğumuz için söyleyeni ve söyleneni olumsuz etkiliyor. Bu bağlamda hepimize düşen sorumluluk, yalana karşı duyarlı ve sorumlu bir tavır içinde birbirimize öğretici olmak ve kişilerin doğruyu ifade edebilmelerinde gerçekle yüzleşebilmeleri için onlara anlayışlı ve destekleyici kalarak, onları yargılayıcı ve sorgulayıcı tavırlardan kaçınmaktır.

 

Ayrıca herkesin kendi yaşam yolunda, acıyla buluşmasında bunu taşıyabilecek gücünün olduğu inancıyla gereksiz merhametlerden uzak kalmak bize düşenlerdendir.

 

Ve son olarak; kitlelere, topluma mal olmuş yargılar bile olsa, kendimize uygunluk derecesini sorgulama alışkanlığı edinmemiz, dürüstlüğümüzü ve yaşamımızı kazanmada en büyük gerekçeler olacaktır.

 

‘Kaybedeceğim’  veya ‘Üzülmesin’ kaygısı yaşamadan, doğruluk ve dürüstlüğü yaşama cesaretini gösterebildiğimiz, sevginin ışığıyla dolu bir yaşam olsun ..!

 

Hilal Usta

Psikolojik Danışman

hilalusta@gmail.com

www.hilalusta.com

twitter: @ustahilal

 

 
Toplam blog
: 14
: 404
Kayıt tarihi
: 24.09.14
 
 

Hilal Usta, İstanbul Üniversitesi,Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden 2002 yılında mezun..