Yanarım böyle hallerimize

Yer Diyarbakır, dört kişilik Pekdoğan ailesi karasal yerlerin dondurucu bir kış gecesinde ısınmak için elektrikli soba yakıyor ve soba aşırı ısınma nedeni ile kontak yapıyor ve yangın çıkıyor. Önce tam burada şu sorular hemen aklıma geliveriyor; Bu nasıl bir elektrikli sobadır ki aşırı ısınma sonucu böyle bir arıza yapıyor? Sobanın işi zaten ısıtmak değil midir? Bu sobaların aşırı ısınmada kendi kendini kapatma sistemleri yokmudur?

Devam edelim; Yangını farkeden mahalleli hemen itfaiye çağırıyor. Bu arada ailede kardeşler Oya Pekdoğan ve Murat cem Pekdoğan panikle balkona çıkıyorlar ve yardım için feryat ediyorlar. Gelen itfaiye aracının merdiveni yetersiz olduğundan ve kardeşlerin çıktığı balkonun bulunduğu alan çok dar olduğundan, merdiveni daha yüksek olan bir başka araç çağrılıyor. Bu arada baba Mehmet Pekdoğan ve anne Cihan Pekdoğan zehirlenme yaşıyorlar ve anne maalesef ölüyor. İtfaiye dar alan içinde balkonun altına branda açıyor ve brandanın dar alan içinde açılması zor olduğundan bu oldukça uzun sürüyor ve bu arada ne oluyor biliyor musunuz? Her şeyi bilen halkımız kardeşlere atlayın diye bağırıyor ve panikle atlayan kardeşler betona çarparak ölüyor.

Isınma sonucu kontak yapan elektirikli ısıtıcılar, bir itfaiye arabasının giremediği ,bir kurtarma brandasının dahi serilemeyeceği kadar dar apartman araları, kendini herşeyin uzmanı sanan bir mahalleli ve yok yere bir ailenin yok oluşu. Ne denir ki?



Resim: www.milliyet.com.tr