Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '14

 
Kategori
Güncel
 

Yanındaki değil, yüreğindekidir seni yaşatan !!

Bugün sizlere ve kendime, yaşadığımız tüm bu kargaşada nasıl olduğunu unuttuğumuz, şanslıysak sonradan kapısı sevgiye açılan ; yaşamın mihenk taşlarından biri olan AŞK’tan söz etmek istiyorum. Çünkü bu ara yaşamın her karesinde her oyununda ve her durumunda çoğumuz;  garantiye alma çabasıyla her şeyi ince ince hesaplayarak, planlayarak yaşar hale geldik. Hatta aşkı bile dahil ettik bu trajikomik oyuna. Oysa aşk hesaplanmaz ki.. Hele iki kere iki dört eder gibi hiç hesaplanmaz .. Onun kendi kuraları, kendi yasaları vardır senin asla sözünün geçmediği. Öyle hesaplayarak, planlar yaparak, karşılaşamazsın onunla. O isterse seni bulur ve karşına çıkar.. Üstelik de hiç ummadığın, en hazırlıksız olduğun anlarda mesela.. Yaşamın bazen en gizli bazen de en aleni köşelerinden birinden aniden önüne çıkıverir. İlkinde kaçarsın kurtuldum edasıyla, o ise bir sonraki köşeye senden önce varıp, bir kez daha karşına çıkar. Sen bir daha kaçarsın...

Nefes nefese kendi kalene girip kapını kapattığın anda, ben kazandım dediğin anda, tam kendini güvende hissettiğin anda; nasıl olduğunu hiç bir zaman öğrenemeyeceğin o tuhaf durum yaşanır... Kapı açılır ve içeri giriverir. Kapıyı açan sen olmazsın ama o bir yolunu bulur içeri girer. Girmekle de kalmaz, sonsuz sahibi gibi kalenin içine yerleşir ..Önce sahanlığa sonra en derin en mahrem odalara... Ve sonra  seni sen yapan en önemli yere, ‘’yüreğine’’..

Her şey bir anda karışır. Duyguların bu yeni misafir karşısında aptallaşır, ne yaptığını bilmez bir şekilde panikle oradan oraya kaçışırken, birbiriyle çarpışır. Önce bir korku, garip bir telaş  yaşarsın ne olduğunu bilmezlikten kaynaklanan, sonra  yaşamın içindeki her şeyden bir parça kendi bedeninde hissedersin : ‘’Hayat iksiri gibi’’.. Azı  yetersiz,  fazlası öldürücü...Ne zaman yüreğine yerleştiğini, ne zaman savaşmaya başladığını hatırlamazsın bile.  Artık zaman onun zamanıdır ve  kurallar yalnız onun kurallarına dönüşür. Oranı tutturma çabasıyla yapılan ve sonucu her seferinde eşittir  vazgeçilmezlik olan, yorucu ama tatlı bir savaş başlar; seninle, yüreğine kadar seni fetheden onun arasında .. Daha ilk çarpışmada o kazanır. Amazon ruhun yenilgiyi kabullenmezlikle sinirlenir bir daha denersin.. Yine o kazanır.. Sonraki bütün  denemelerde de ... Ve teslim olursun..  Zaten yüreğinin bir yanı, gizli gizli hep teslim olmak ister, ama yenilmezlik tarafının korkusundan sana söyleyemez..

Artık kuralları o koyar, kareleri o çizer, rolleri o dağıtır.. Sen sadece  oynarsın. Nefes alman bile bu oyuna bağlıdır onsuz yapamazsın.. Bir gün kısa bir süreliğine ya da sonsuza dek yanından uzaklaşsa bile, nerede, kiminle olursa olsun yeni dansında, senin için hiç farketmez ; özlediğin, beklediğin  hep o olur... Ve bunu farkettiğin ilk anda, hayatın en büyük ders başlıklarından birini öğrenirsin.

‘’Yanındaki değil, yüreğindekidir seni yaşatan ve mutlu kılan’’

Bu ders başlığı beynine öğle bir kazınır ki, asla unutamayacağın hayat felsefen olur aşkı her hatırladığında.

Ve şanslıysan eğer;  ‘’yüreğindeki yanındakidir, yanındaki yüreğindekidir’’.

Aşkın sana sunduğu en büyük hediye de budur aslında sonrasında kapısı sadece hak edene; sevgiye açılan..

 

 

 

  

 
Toplam blog
: 22
: 190
Kayıt tarihi
: 07.01.13
 
 

Eğitim: İletişim( Radyo-Televizyon) Meslek:  Radyo ve Televizyon haber program yapımcı ve sunucu...