Yapmayın Televizyon Habercileri; Lütfen...

Evet, çok şey borçluyuz medyaya...Onlar olmasa, nasıl haberimiz olur olan bitenden, ülkede,dünyada neler oluyor nasıl öğrenebiliriz..Ama bazen öyle duyarsız oluyorlar ki,kızmamak elde değil.Örneğin, canımızı yakan şehit haberlerini verirken,ayrıntıları o kadar geniş veriyorlar,yürekleri yakan bağrışları o kadar uzun veriyorlar ki, insanımız seyrede seyrede adeta duyarsızlaşıyor. Sofrada isek, ne kadar üzülsek de yemeğe devam ediyoruz, adeta kanıksamış bir vaziyette...

Az önce Halkalı'daki saldırı haberini izlerken,bir kez daha canımız yandı.Özellikle,17 yaşındaki lise öğrencisi Buse'nin ölümü...Sanki içine doğmuş gibi facebook da, Atatürk'ün yanına gideceğinden söz ediyordu...Buraya kadar tamam. Bir kanal da ise, ilgili haber verilirken, bu olayı ilk kez onların duyurduğunu,büyük kanalların yaya kaldığını, bunun kendileri için gurur kaynağı ,sevindirici bir durum olduğundan dakikalarca söz edildi. .Erovizyonda 1. olsaydık, bu haberi veriyor olsalardı, buna bir sözüm olmazdı. Bu, oldu mu şimdi...

Benim gibi,birçok insan da, bu durumdan rahatsız sanırım.Lütfen...Burdan sesimi duyurabildiğim yamaçlara sesleniyorum.Oradan belki, tepelere ulaşabilir...Reyting denilen çıkar savaşı uğruna ,ciğerimizi yakan olayları, sanki dizi film gibi, acıklı müzik eşliğinde, vermeyin.O canların yerine kendi canlarınızı koyun.İster misiniz, film izler gibi, sevdiklerinizin, acılarının haberlerinin müzik eşliğinde verilmesini. İster misiniz, onların ölüm haberlerini,ilk veren kanalın, kendini övmesini...

Hele böyle hassas dönemlerde, habercilerimizin daha bir özenle vermesi gerekmez mi, böylesi haberleri. Yanarsak hep birlikte yanacağız. En azından dolaylı olarak etkilenecek,herkes. Hep söylenen benzetme:Hepimiz aynı gemideyiz...