Yapsın, Devrimci, Solcu Ben Ak Parti'nin Fedaisi Olayım...

Türkiye bir cennet ülke. Ama başımızda öyle musibetler var ki, her gün hayatımızı cehenneme çevirir, elimizden bir şey gelmez. Çekeriz.

Her yıl on binlerce ocak söner. Binlerce insanımız ölür, onbinlerce insanımız yaralanır, sakat kalır, bir önlem düşünülmez.

Devlet seyreder…

Trafik suçları cezalarının artırılması için kanun teklifi verildi. Uygulansa, mevcut cezalar da yeterli. Uygulanmayacaksa cezalarda artırıma gitmenin yararı yok. Cezaların artırılması ve üstüne bir de uygulanması ise “ballı kaymak”…

Avrupa’nın 18 ülkesini gördüm. Oralarda, her yerde, kesinkes trafik sorunu var, Türkiye’de zerre sorun yok.

Hele de en büyük trafik sorunu Hollanda, Avusturya, Almanya gibi ülkelerde var.

Zulüm derecesinde. Ölüm derecesinde… Anlatamam yani.

Onlarla mukayese edildiğinde Türkiye tam bir trafik cenneti. Fark o derece yani…

Bu gelişmiş Avrupa ülkelerinde hayatı cehenneme çeviren sorun nedir derseniz, cevaplayayım.

Trafik Kuralları…

Hani Avrupa’da demokrasi, insan haklarına saygı vb, var, Türkiye’de bunların zerresi yok… gibisinden eleştiriler duyarsınız ya…

Alâkası yok kardeşim…

Tam tersi…

Olaya  “sürücü”ler penceresinden bakın!

Avrupa’da değil demokrasi, özgürlük, insan hakları, sürücüler için en katmerli faşist diktatörlüğün alâsı var.

Türkiye ise tam bir özgürlükler ülkesi…

Düşünebiliyor musunuz?

Adamlar kırmızı ışık ihlali yapamaz. Yayanın geçiş üstünlüğü hakkını ihlal edemez. Korna çalamaz. Hız sınırını aşamaz. Emniyet şeridine giremez. Drift yapamaz. Egzos bağırtamaz. Kafasına göre siren, çakar lamba kullanamaz. Cep telefonu kullanamaz. Şerit ihlali yapamaz. Makas atamaz. Sarhoşken trafiğe çıkamaz. Ters şeritte gidemez. Sol şeridi devamlı işgal edemez. Motosikleti tek tekerlek üstünde süremez. Trafik işaretlerini görmezden gelemez… Bunlar aklıma gelenler. Daha ne yasaklar var.

Hele bir kimse bunlardan bir tekini hayatında bir kez olsun denemeye kalkışsın…

Anında bütün ihbar hatları ve suç tespit mekanizmaları harekete geçer.

Para cezalarından hapis cezalarına, ehliyetine el konmasından arabanın parklara çekilmesine, deli doktoruna gönderilmelere… kadar başına gelmedik kalmaz.

Yok böyle bir zulüm…

Vallahi insan evladı demezler, adamın ocağını söndürürler. Doğduğuna doğacağına pişman ederler. Derdini Marko Paşa’ya anlatamazsın.

Türkiye böyle mi?

Yok kardeşim, mümkün mü?

Burada bu kuralların değil bir tekini, her birini günde yüz kez çiğne… Kimse bir şey desin, twitterin ortasında eşek gibi anırmayan namerttir…

Aslında bizde de aynı kurallar var yasalarda… da… tersten işliyor. Devlet konuya gözlerini kapatmış. Trafik cezası “uygulaması” diye bişey yok.

Ama durun bir dakika…

Trafik cezası uygulaması bizde de bir anlamda var.

Mesela, yayaya çarpmamak için hızını azalt, kırmızı ışıkta durmaya kalk… arkandaki selektör yapar, korna çalar, görmez duymazsan keser yolunu, iner aracından gelir kafana kurşunu sıkar, indirir üstüne bir de bıçaklar… 

Cezanı keser.

Adamın trafik kurallarına uyma mecburiyeti olmadığı gibi böyle bir özgürlüğü de var.

Ve biner arabasına, gider…

Denemesi bedava.

…

Trafik cezaları artırılacakmış…

Uygulayamadıktan sonra istediğin kadar artır.

Cezalar uygulanmayınca kanunda öyle yazıyor diye herhangi bir caydırıcılık sağlamaz. Bundan kimse bir şey öğrenmez.

Uygula, mevcut cezalar dahi yeter de artar bile…

Ha, diyeceksiniz ki, yok kardeşim, ben trafik cezalarını hem artıracağım, hem de kimsenin gözünün yaşına bakmayacak ve sonuna kadar uygulayacağım…

Sen bunları yap, ister AKP ol, ister MHP… Kim olursan ol, şunca senedir ulusalcı, devrimci, solcu olduğum iddiasındaki ben, bu konuda bir numaralı destekçin, bir numaralı fedain olurum, yemin olsun.

Hem o cezalarla iki yakasını bir araya getiremediğin bütçenin bütün açığını kapatırsın, hem memlekete gerçek anlamda medeniyet getirirsin…

Neyse ki, içim rahat. Kimse bunları yapamaz... Ben de benimsemediğim bir partiyi desteklemek durumunda kalmam...

Burası Türkiye...

Kenan IŞIK