Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ekim '12

 
Kategori
Sosyoloji
 

Yaptığımız yanlışlar bizim hatamızdan değil karşmızdakinin kötülüğünden kaynaklanıyor olabilir

Yaptığımız yanlışlar  bizim hatamızdan değil karşmızdakinin kötülüğünden kaynaklanıyor olabilir
 

Çoğumuz tahsilliyizdir, bilgili, görgülü, donanımlıyızdır; üstelik kötü bir kişiliğimiz de olmadığı halde yanlış şeyler yaparız. Zaaflarımızı öne süreriz, hata deriz, kader deriz ama asıl nedeni cesaretsizlikten ortaya süremeyiz. Oysa bize o yanlışı çevremizdeki şerefsizlerden birisi yaptırmıştır. Kötüler sadece kendileri kötü değildirler; sizin de kötülük yapmanıza neden olurlar. Özellikle kırsal bölgelerde hemen herkesin bir belalısı vardır. Bir pislik gelir size bulaşır.

Pisliklerin hedefi temiz insanlardır. Mazlum, karşılık vermeyecek, cesaretsiz insanları seçerler. Bu durumda yanlış şeyi siz yapmamışsınızdır, biri size yaptırmıştır. Tehdit etmiştir, kandırmıştır, baskı yapmıştır. Örneğin siz anne babaya karşı gelecek birisi değilsinizdir; aranızı bozarak sizi ailenize düşman eder. Ya da temiz bir yuvanız vardır, namus konusunda da hassassınızdır; sizi kandırıp yoldan çıkarır.  Kendisine, başkasına hatta parayla fuhuşa bile iter.

Yazımızın konusu bunların olması değil, gerek biz insanların gerekse kanun ve devletin bu insanları korumamasıdır. Aklın yok mu kapılma, kanuna haber ver, arkadaşını ve çevrendeki insanları dikkatli seç gibi bir takım öğütler verirler. Bu önerilerin hiçbiri gerçekçi değildir; çünkü kötüler size kötülüklerini gizleyen maskeyle gelirler. Saf delikanlı ya da kızımız sahte Bred Pit’lerin, Anjelina Joli’lerin büyüsüne kapılınca artık başlarına gelecekleri düşünmezler. Adam zor durumdadır, paraya ihtiyacı vardır; bunu gören köpek balıkları organını satması konusunda onu kandırır. Çok iyi insan olarak bildiğimiz bazı kimselerin saklanmaması gereken bir şeyi yıllarca sakladıklarını öğreniriz. İyilerin sakladıkları kötülükler kötülerin yaptıklarından daha fazladır. Şimdi aslında bu kişi yine bizim bildiğimiz doğru insandır ama birileri onu tehdit etmiştir. Seni çocuğunun hayatı ile tehdit ettiklerinde gözünle gördüğün cinayeti bile saklarsın.

Dünyadaki bütün kötülükleri ölmüş ya da yaşayan kimseler büyük oranda görmüş ya da biliyorlardır. Dünya gördüklerini saklayan gerçek şahitlerle doludur. Suçu işleyen, işleten ya da başkalarının korkusuna bu şahitler gördüklerini bildiklerini mezara götürürler. Ve yine bu nedenle adalet tam olarak asla gerçekleşmez.

Suç ile işleyen arasında bir bağlantı kuramıyorsan mutlaka “neden artı kişi” arayışına girmen gerekir. Ve perdenin arkasındakini bulup yargılamadığın zaman faile yüzde yüz haksızlık yapmış olursun. Ortaya çıkmasını istemediğiniz utanacağınız bir hatanız varsa ve de bunu bir köpek balığı biliyorsa bu fırsatı kaçırmayacaktır. Siz artık kurtuluşu olmayan bir avsınız. Bu nedenle işte böyle ortaya çıktığında utanmanızı gerektiren şeyleri ya hiç yapmayacak ya da gizlemeyi başaracaksınız. Bu, iyiler sizi ayıplar, ceza verir diye değil; kötüler şantaj yapmasın diyedir. Çünkü iyiler ayıplar, döver ya da hapseder ama kötüler size daha kötü şeyler yaptırarak suçunuzu katmerleştirirler.

Bu yazıları anlatmamızdaki maksat ülke düzenini kurduğumuzda bu konuya el atacağımızı bildirmek içindir. Türkiye şunu bilsin ki Kerim Korkut bu ülkeyi yönetmeye başladığı andan itibaren hiç kimse bildiğini mezara götüremeyecektir. Komşusu katil; biliyor ama korkudan saklıyor; çünkü katil kendisine zarar verebilir. Ben olsam ben de saklarım. Ama yeni düzende katillerden korkmanıza gerek kalmayacak. Azrail bile canınızı alırken biz orada olacağız!

Kötülükleri kötüler yapar ya da yaptırır. Yanlış şeyleri iyiler yapmış veya yapıyorlarsa ikinci bir suçlu aramak zorundayız; çünkü bazı kimseler kendiliklerinden karıncayı bile incitemezler. Burada iyilerin suça itilmesinden ziyade suçun saklanması, suçlunun bulunamaması daha önemlidir. İyiler suç işlediklerinde kendilerini, suçu ve suçluyu bildiklerinde tehdit altında oldukları için suçu ve suçluyu saklarlar. Ve biz onlardan şüphelenmeyiz. Ve biz onların üzerine gitmeyiz. İşte bu güvenlik ve adalette zafiyet yaratır. Bu nedenle ortada bir suç ve suçlu varsa iyilerin bölgesine de uğramak lazım.

Aslında sadece kötüleri bulmak ve cezalandırmak gerekir Çünkü yapılan tüm kötülüklerin ucu en nihayetinde onlara dayanır. Ama Allah kahretsin, bizler kuralcıyızdır; şapka kimin kafasındaysa ona kel deriz. Kanuni suçlar dışında şahsi olarak yaptığımız yanlışlar da bizim eserimiz olmayabilir. Zira çevremizde kötü olmamızı isteyen ya da kendi çamurlarını bize temizleten şeytanlar vardır. Ve Tanrı’dan boşuna af dileriz. Şapka bizim başımızda olsa bile biz kel değilizdir.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..