Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '12

 
Kategori
Dünya
 

Yardım taşı ile kuş vurmak

Yardım taşı ile kuş vurmak
 

İnsanların yardıma ihtiyaç duymadığı bir dünya


 Dünyadaki eşitsizlikler emperyal güçlerin diğer yoksul ülkeler üzerinde uyguladığı neo liberal politikalarla had safhaya ulaşmıştır. İnsanlar bu eşitsizlikler nedeni ile açlık içerisinde yardım beklemektedir. Yoksulluğu ve açlığı tetikleyen bu kavram, yardım diye çok masum bir kavramı da beraberinde hatırlatmaktadır. Aslında açlık kavramı, sanal olarak, kuraklıklar, dünyadaki ekonomik krizlerle de açıklanabilir .

 Yardım taşı ile emperyalistler ve onların işbirlikçileri bir çok kuş vurmaktadırlar. Bu kuşlardan biri en dipteki yoksulların var olan ekonomik ve sosyal düzeni doğal kabul edip, ülkesinin çok zengin enerji ve yer altı kaynaklarına sahip olmasına rağmen, onu bu duruma düşürenlere tepki gösterecek baş kaldıracak bir insan olma olasılığına karşı, yardım edenlerin merhametlerinden dolayı mutlu bir köle haline dönmeleridir.

 İkinci kuş ise bu yardımlar sayesinde kimi sömürüye yeni başlamış sınıf üyelerinin, burjuvazinin ekonomik, ticari çıkar sağlayarak, ülkelerinde büyümeleri sağlanmaktadır. Bir dönem ülkemizde çokça büyüyen, üretime dayanmayan ve sonradan batan holdingler gibi.

 Üçüncü kuş, Kapitalist sistemin ürettiği ve kendi içerisinde tüketemediği mallar, bu sayede hızla tüketilerek paraya çevrilmektedir. Örneğin; süresi geçmiş gıdalar, ilaçlar, satış değeri düşmüş giysiler v.s.

  Dördüncü kuş, yardımı yapan gerçek ve tüzel kişilerin inanılmaz reklamı yapılmaktadır. Bunun için özellikle popüler ama çakma sanatçılar kullanılmaktadır.

 Beşinci kuş, hak kavramı ile yardım kavramının yer değiştirmesi sağlanmaktadır. Halk hakkı olan şeyleri yardım olarak elde etmeye alışırken, bu sayede hak elde etme direnci kırılmaktadır. Sonuçta yeni bir ortaçağ düzeni kurulup, yeni kölelik biçimleri oluşturulmaktadır.

 Bu kuşlar ne yazık ki hep Müslüman ve Afrika ülkelerinde vurulmaktadır. Dinsel duyguların yaşandığı dönemlerde de bu yardımların yoğunluğu daha da artmaktadır. Balık tutmayı öğretmeden, balık verilen toplumlar, verilen balığa alışmakta, atalet ve tembelliğin pençesi altında kalarak emperyalizme köle olmaktadır.

 Ne mi yapılmalıdır?

 Amerika Birleşik Devletlerinde yaklaşık 4000’e yakın düşünce kulübü (thinking club) bulunmaktadır. Bu kulüpler nemi yapmaktadır?  Yeni sömürü ülkeleri bulmak, ülkelerde kendilerine hizmet edecek iktidarlar yaratmak, sömürecekleri ülkelerde uygulayacakları politikaları geliştirmek, bölgesel politikalar üreterek dünya haritasını yeniden dizayn etmek, enerji kaynaklarına elde etmek, çatışmalar körükleyerek, savaşlar çıkararak, ürettikleri silahları satmak, piyasa alanları yaratmak, sadece kağıda dayalı ekonomilerini ayakta tutmak gibi bir çok konuyu enine boyuna tartışıp, hayata geçirerek, sömürgeci, emperyal büyük devlet olmanın tüm argümanlarını kullanmaktadırlar.

 Kuranı Kerimde akıl 75 ayette geçmektedir. "Eğer aklınızı kullanabiliyorsanız, O, doğunun da, batının da ve bunlar arasında olan her şeyin de Rabbidir" dedi (Musa). (ŞUARA SURESİ/28)  Sevgili okurlar, yaratıcı tarafından bize bahş edilen en değerli varlığımız olan aklımızı kullanmamızı kim engellemektedir, sorarım size?

 Dünyada adaletin tesis edilmesini beklemek yerine neden biz adaleti uygulayamıyoruz? Nedir eksiğimiz? Rasyonel akla çok önem veren biri olarak, bence, ezilen ve sömürülen yoksul ülkelere yardım etmek yerine, onlara birer olta vererek balık tutmayı öğretmeli, Ülke kaynaklarını ve akıllarını da  kullandırtmalıyız, lider ülke ve abi isek eğer.

 Yoksa kalabalıklar sürüsü kuşlara taş atarak çok kuş vurmak isteyenler var yer yüzünde.

Bu arada, taş atılırken dikkat etmeli, kuş olmamalıyız vesselam…

Nizamettin BİBER
Uzman İnşaat Mühendisi  

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..