Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '15

 
Kategori
Güncel
 

Yargıtatör...('e) rağmen!

Yargıtatör...('e) rağmen!
 

Ses Verin!


Silivri zindanında tek başına bir hücrede geçirilen 3 yıl - beş yıl anlatılabilir mi?

O yılların, o günlerin, o gecelerin öyküsü anlatılabilir mi?

Belki... Mümkün!

Ama, zindan içine kurulan o mahkemeler... O çok "özel" mahkemeler tüm acımasızlıkları ve hukuksuzlukları ile anlatılabilir mi?

Biz sanmıyorduk.

Yanılmışız.

Dün akşam Didim Ticaret Odası salonunu dolduran aydınlık insanlar bu gerçeği gördüler, yaşadılar...

Silivri"de oynanan büyük "oyun"u sahnede yeni baştan oynayan tiyatronun adı: Rağmen...

Bütün oyuncuları nitelikli, ciddi/komik/trajik ve gerçekten "oyun"cuydular.

Hele oyunu hem yönetip hem oynayan Önder Özpınar sanki "orada"ydı.

Bir gidip bir geliyordu zindanda kurulan mahkemeye...

Silivri Özel mahkeme heyetine karşı sürdürdüğü bilinç yüklü başkaldırısı görülmeye değerdi.

Gülünç bir söz çıkıyordu ağzından, yüzündeki acıyı ve ızdıraba takılıyordu gözleriniz: Gülemiyordunuz!

Bir güçlü kahkaha, bir acımtırak gönül rüzgarı; sersem olup kala/kalıyordunuz oturduğunuz yerde.

Seyrettiğimiz bir oyun muydu?

Bu oyunu oynayanlar birer oyuncu muydu?

Yoksa gerçek, sahnenin ortasına konmuş hep birlikte sorgulanıyor muydu?

Bizler sadece birer seyirci miydik?

Karışık!.. Ayırdına varması zor; çok zor.

Peki Silivri'deki trajedi daha iyi, daha detaylı, daha gerçekçi anlatılabilir miydi?

Belki, o da mümkün.

Örneğin, delillerin kurmaca yapısından çıkıp CD'lerin sahteliğine kadar uzanılabilir miydi?

Olabilir.

Silivri'de çile çeken aydınlar sıralanırken askerler, gazeteciler, profesörler, öğretmeler sıralaması içine bir siyasi partinin yönetim organlarını oluşturan kişiler de katılabilir miydi?

O da mümkün.

Ve hele hele... Silivri özel mahkemelerinin çöküşü; hayır/ deşifre oluşu oyunun finaline yerleştirilebilirdi...

Hep bekledik, olmadı...

Ama...

Önder Özpınar yönetimindeki "Rağmen Tiyatro" alkışlanmaya gerçekten değer...

Oyunun yazarı Mustafa Balbay övgüye değer.

Oyunun son sözü şu:

SES VER!..

Veriyoruz... Duyuyor musunuz?

farukhaksal.didim@gmail.com

www.soruyusormak.com

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..