Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '14

 
Kategori
Öykü
 

Yas

Yas
 

Özlem...


İşi bitince en yakın durakta inip, sahile indi. Bayatlamış ekmek parçalarını kuşlara atıyordu. Bunu bir görev gibi, her iş çıkışında yapıyordu. Ayrı bir huzur buluyordu. Aklına çocukluğu geliyordu. Masumiyetin eşsiz görüntüsünde, şimdiki haline gülüyordu.

 

            Ne çok zaman geçmişti. Hep kuşlar gibi uçmak istiyordu. Gel zaman, git zaman kayıp cenneti bulmuştu. Bu yüzden kuşları çok severdi. Onlar gibi olmak istemeseydi, çocukluğunu yaşadığı bu yere geri dönemezdi. . Her şey onun farkında olmadan çabuk gelişmişti ki hayatından birçok şeyi kat be kat atmıştı.

 

            Bir ağacın gölgesine oturup kendince gününü değerlendiriyordu. Yine çok yorulmuştu. Buradan hiç kalkası yoktu. Denize bakıp düşüncelere dalıyordu. Annesi ve babasını özlüyordu. Annesi memleketteydi. Babasını görmek için daha dün kabre gitmişti. Sürekli onu ziyaret ediyordu.  Bir kapıdan girecek, “oğlum!”  diyecekmiş gibi kulağı hep çınlıyordu. Gözleri evde onu arıyordu. Resimler bir yere kadar insanı avutuyordu. Sarılmak, dokunmak, bir sohbet etmek için hep aynı rüyaları görmek istiyordu. Bazen ağlamaklı oluyor, duvarlara yumruklarla vurup” babam”!  diye haykırmak istiyordu. Ateşler içinde yanıyordu gözlerini kapamadan önce. Başkasının acısı ne ki? Bu acı onun ömürlük zindanıydı. Tüm vücudu işkence, darbeydi. Hele hastalıksız ağrılar geceleyin başlar ancak uykuya daldığında geçerdi. Yoksa kötü kötü kâbuslarla baş etmek zorundaydı. Yaşadığı bir deprem mi, yanardağ mı, çığ mı bilinmez ama her geçen günün yasını tutuyordu.

 

           

 

 

 
Toplam blog
: 57
: 287
Kayıt tarihi
: 16.12.10
 
 

Merhabalar. Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. Ordu Yeni Haber gazete..