Yaşam hikayesi, yaşam yürüyüşü, yaşamın akışı

Doğumdan ölüme kadar, kesintisiz devam eden, süprizlerle dolu olan, akıp giden ve bir gün artık yoruldum yokum dediğinizde ve istemeden sona eren bir ömrün tamamı yaşam yürüyüşü değil midir?

Her insanın yaşam hikayesi, yaşam yürüyüşü bir diğerine benzememek için sanki özellikle tasarlanmış veya herbiri farklı ağırlıkta olan farklı zamanlarda yükseklerden bırakılarak yerçekimiyle yere inen kütleler gibi ya bir santim yukarıda ya da bir santim ileride ya da bir santim geride hedeflerine doğru ilerlemektedirler.

Evet aynen biribirine değmeden yere doğru ilerleyen kar taneleri gibi pardon kar teneleri biribine değmeden yere ilerleyebiliyor AMA insanlar yaşam yürüyüşünde itiş kakış ilerlemektedirler.

Yaşam yürüyüşü sona eren kaç insan uhdesiz iç çekmesiz bir ömür tükettiğini söyleyebilir ki ?

Yaşam yürüyüşünü kendi doğasında birilerine çarpmadan, yaşadığı her andan keyif alarak aşkla yaşamayanlar, yaşadıklarına doymasalar yeridir, keyif üretmişler, keyif vermişler, yaşamı keyfe çevirmişler.

Ya ihtirasla her yanı döküp kıran sonunda kendisi de büyük hasarlar alarak yaşam yürüyüşünü tüketenler, işte onlara yazık.

Yaşam yürüyüşünü serbest tarzda yürüyebilenlere aşk olsun, helal olsun.