Yasama, yürütme ve yargı

Fransız devriminin dünya demokrasisine hediye ettiği (Yasama Yürütme ve Yargının eşitliğini vurgulayan) GÜÇLER AYRILIĞI ifadesi (belki biraz absürt olacak ama) aslında kendi içinde tutarlı değil. 

Çünkü; YASAMA kanun yapıcı gücüyle Yürütmenin ve Yargının üstünde ve bağımsız. 

Yani YÜRÜTME yetkilerini yasamadan ve yine YARGI gücünü yasalardan (yasamadan) aldığına göre güçler dengesi yok. Kuralları ve Yetki sınırlarını belirleyen YASAMA ve yasamanın belirlemelerine yöneten ve yargılayan güçler var. Aslında Silahlı Kuvetlerinde yürütmeden bağımsız YASAMAYA bağlı olması gerektiği anlaşılmaktadır. 

Ayrıca eksik pozisyonda görünen Cumhurbaşkanlığı iptal edilerek, yerine Meclis Başkanı; sıfatının gücüyle Ordu, Hükümet, (halen olmayan olması gereken Denetim) ve Yargıyı koordine edecek düzenlemeye gidilse, devlet yönetimi daha rasyonel bir yapıya kavuşur. 

Yaşadığımız bu dönemde Anayasa değişikliğini savunmak Cumhurbaşkanı veya Meclis Başkanı yerine Yürütmenin başına kalmışsa, o zaman Yargınında buna itiraz hakkı otomatikman doğmaktadır. Çünkü Yürütme ve Yargı eş kurumlardır. 

Türkiye anlaşılmaz bir acaip ülkedir.