- Kategori
- Kültür - Sanat
Yaşamdan bir kesit
Mutluluğu hatırladınız mı, hani yatmadan önce uyku ile huzur ve mutluluk için hazırladığınız bir sayfalık, Var oluşta güzel kabul edilecek belirtilerin getirdiği, mutluluğu?
Hayat bu ya… Her şeyin bir tamamlayıcısı, her şeyin bir noksanı gibi görünen gizlisi oluyor. İnsana bakınca göremediğiniz nice değerler olduğunu düşünürsünüz. Hatırlarsınız. Gördükleriniz arasında ancak bildiklerinizi belirlersiniz. Gördükleriniz arasında bulduğunuz belirsizlerin, bilinme olasılığı anlaşılmaya başlayacağından, bunlar arasında bildikleriniz olup olmadığı üzerinde durmanızı gerekli görmeye bilirsiniz. Geniş bir ormanda ağaç yapraklarını akıldan tasnif etmeğe çalışmak gibi.
Düzeni, daha sade yapı ile geliştirip sunmak için” aza –çoğa “dönüştürmek yerinde bir metod olur. Mesela kişiler üzerinde yapacağımız işlemin çok ve karmaşık oluşu bizi teker teker yerine on’ar, on’ar , yirmi’şer, yirmi’şer gerekirse daha büyük bölümler üzerinde çalışmaya yönlendirebilir. Bunda duyacağımız aynı vasıfta olanları bir araya getirme ihtiyacı da faydaya vesile olabilir.
Bunlardan başka, konuya esas olan fikirden başlayarak her kısımda gereken temizliği sağlayarak sistemimizi kaliteleştirebiliriz.
Öyle bir temizlik aleti, ufkun tamamı genişliğinde bir çember, ışıl ışıl, hayatı bizlere tertemiz sunuyor . Sanki yaşama ruhunu ürpertiyor. Bütün gönüller mutlu, sevinçli, aydınlık, iştahlar şen şakrak, hevesli ve neşeli. Çevre varlıkları,Temizlikle, düzenle, iyilikle kalplere doğru koşuyor .
Al sana vicdan temizliğinin Kullanma kılavuzunu getirdim. O kadar güzel o kadar efsunlayıcı ki okuyunca anlayacaksın. Bu kılavuzda mutluluk sebebi olarak, para, mal ,mülk zenginlik, güç gibi gereçlerden başka önemli araçlar da var. Bunların başında aile fertlerinin sağlıklı, sıhhatlı olmaları ilk sırayı alıyor. Bundan sonra devamlılık gösteren temel ihtiyaçların temin edilmiş olması ile aile fertleri arasında duygu ve düşünce birliği, uyumlu olma melekesi yer alıyor.
Her konunun her aşamasında kişilerle ilgili girişimlerde mevcutlar arasında oynanacak rolün daha çok kişilere dağıtılması, uğraşlara daha çok kişilerin (çocuk veya büyük ) katılması. Toplumda anlayışı kavramayı,, birliktelik uyumunu, yaşam ahengini, yakınlaşmayı ve sahiplenmeyi kolaylaştıracaktır. Misal verecek olursak yaşlı Hüsne Bacı gibi düşünmek ve onun gibi yapmak aklıma geldi. O, kız çocuğu Fatma için alınan bir elbise kumaşını önce Fatma’nın yakasından aşağı bedenine tutar, sonra da kız, erkek diğer çocuklara tutardı. Bir gün niçin ilgili, ilgisiz, kız, oğlan diğer çocuklarında üzerlerine tuttuğunun sebebini sordum: Cevabı beni mutlu etti diyebilirim; Diğer çocukların kıskançlık duygularını atmaları, kendilerini beraber hissetmeleri, aile bütünlüğü içinde olduklarına inanmaları , her konuda, kendisinin de gerekli olduğuna ve bir değeri olduğuna inanmaları gibi hayli sebep sıralamıştı. Büyükler için de birleştirici, zihni temizleyici, gayri maddeleri ayıklayıcı, birlik ve beraberliği derin bir anlayışla canlandırıcı, girişimleri daima göz önünde tutmak bütün akla gelen sebepleri ahenk içinde yaşatır. Anlıyoruz ki: Okuma yazma oranının yok denecek seviyede az olduğu zamanlarda mesela bir köyde, bir şahsın kendisi için yaptığı işte de köy ortak malı olarak yapılacak işte de konu herkesle konuşulur, böylece” Birlik esasını geliştirici fikir ortamı“ sürdürülürdü. Buradaki fikir ortamı her şeyde bir “ candan bağlılık “ hissini hafızaya yerleştirir”. Bu başlı başına, bir terapi’dir. Hasta olmadan önleyici, yalın, kendi içinde, kendi yakınları ilişkisinde, şahsında ölçemediği değerlere dayalı bir önleyici terapi.
Bunun esas sahibi annelerdir. Her hangi bir konuda annenin çocuğunun tenine dokunması onun büyümesini, olgunlaşmasını, beyninin gelişmesini,hayat tecrübesini, negatif davranışlara uğramamasını sağlar.
Çocukluğunu ailesi içinde geçirenler annesinin kendisine dokunuşlarından duydukları hazzı, babalarının ilgi gösterirken okşayışlarındaki gururlu zevki yaşları kaç olursa olsun unutmamışlardır.
Her anne, baba, daha anne, baba olmadan bu terapiyi öğrenip kendi aklında geliştirerek çocuğuna uygulamaya hazır olmalıdır.
Bir misal olarak; Bu bilinçle büyüme çağındaki çocuklar parkta oynarken, onlara parmağımızla güneşi göstererek “Bu güneş kimin ?” diye soralım Alacağımız cevap büyük ihtimalle “Hepimizin “ olacaktır. Ve “Hepimize sözüne “ bütün hayvanlar, bütün bitkiler, bütün ağaçlar ve aklımıza gelmeyenler de dahil midir “ sorusuna da dahildir “ diyeceklerine inanıyorum.