Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Temmuz '07

 
Kategori
Felsefe
 

Yaşamı iki yüzü ile beraber sevebilmek...

Yaşamı iki yüzü ile beraber sevebilmek...
 

Yaşamlarımız bazen çözümsüz, çelişkiler yumağı haline geliverir. Çaresizlik yada panik hissinin içinizde hızla yükselişine engel olmakta güçlük çekersiniz. Şakaklarınızda atmakta olan nabzınız, terleyen elleriniz, büyüyen gözbebekleriniz soğukkanlılığınızı kaybettiğinizin delilidir.

Her şey yolunda gibi görünürken tetikleyicinin aktive ettiği vücut kimyanızın farklı sayı ve çeşitlilikteki salgıları bedeninize anında yansır ve ruh haliniz gibi görüntünüz de bir anda değişiverir...

Siz her ne kadar kendi kendinize "her şey kontrol altında" da deseniz kontrol, zihninizden çok damarlarınızda akan adrenalin ve türevi kimyasalın etkisi altındadır...

Bilmem siz şuna ne dersiniz ama, aslında bu olmakta olanlar da sadece bir illüzyondur. Yani bildiğimiz göz yanılgısı...

Çünkü bu görmekte olduğunuz portreye bakmakta olduğunuz açıyı değiştirebildiğinizde, o ana kadar gördüğünüz resmin de, değişmeye başladığını fark edersiniz...

Hayatın yaşamlarınıza getirdiklerini; aynı ve tek olan bütünün parçaları olarak görmeye başladığımızda ise öncesinde üzüntü ve sıkıntılarınıza sebeb olduğunu düşündükleriniz; suyun altında usul usul eriyen sabun kalıbı gibi erimeye başlarlar. İşte bu: Hayatınızın o dönemine kadar çözülmez zannettiğiniz düğümlerin de, kendiliğinden serbest kalmaya başlayacağı andır.

Kanımca tüm bunlar için, her şeyden önce yapmamız gereken; sorunun bir parçası olmak yerine çözümün bir parçası olmaya odaklanmaktır. Hayatımızda ki olayların akış seyrinin istediğimiz yöne doğru değiştiğini görebilme yeterliliğiniz de, bu kararı verdikten sonra öncesine göre bariz şekilde hızlanacaktır.


Yeter ki bizler, bu değişime ihtiyaç duymaya başlayayılım, ardından yaşanması gerekenler farklı kombinasyonlar halinde önünüzün önüne serilmeye başladığına da, şahit olacaksıznız...
Belki de bütün "sır" budur...

Yağmuru seviyorsan bulutları da sevmeli,
Ona kavuşmak içinse, ıslanmaktan ürkmemelisin

Uçabilmek için yerden kopabilmeli,
Göğe varmak için, önce yeri avucunun içi gibi bilmelisin

Huzurun değerine varmak için karmaşayı yaşamalı,
Dinginlik denizlere varabilmek için dalgaları aşacak sabır ve azimde olmalsın

Isınmanın tadına varbilmek için önce üşümeli,
Üşümek için çıplak kalmayı göze alabilmelisin

Susamak için önce ondan mahrum kalmalı,
Ona kavuşmak için uğraş vermelisin

Özlem duyabilmek için sevgi nedir bilmeli,
Kavuşmanın tadına varabilmek hasret kalmalısın

Zirveyi tanımak için dip nedir bilmeli,
Dipten çıkabilmek için kendine inanmalısın

Savaştan kaçınmalı,
Barışı sağlamak içinse, savaşabilmelisin

Birini sevebilmek için kendini çok sevmeli
Sevilmek içinise hislerini paylaşmayı öğreniş olmalısın

Yanmak için önce pişmeli,
Sönmek için kor halinden geçmelisin

Gülü gerçekten sevdim diyebilmek için dikenlerini de sevmeli,
Dikenleri sevebilmek için bütün nedir farkına varmış olmalısın

Aç kalmamak için emek vermeli,
"Doydum" demek için açlık nedir yaşamış olmalısın

Günün değerini bilmek için geceyi yaşamalı,
Yaza varmak için önce kışı atlatabilmelisin

Yürüyebilmek için önce sürümeli, emeklemeli,
Koşmak içinse, yürümeyi sindirmiş olmalısın

Aramak için arayışında olduğunun ihtiyacını tanımlamalı,
"Buldum" demek içinse; ne aradığından gerçekten emin olmalısın


Sevgi ve ışıkla,
Ayna
Haziran 27 /2007

 
Toplam blog
: 268
: 1969
Kayıt tarihi
: 15.09.06
 
 

Var olan her oluş ve bozuluş hakkında gözlem, tahlil ve sonuca varma sürecindeki yolculuğumu, siz..