- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yaşamın İçinden
Bazen cennette yaşıyoruz fark etmiyoruz, bazen ise cehennemdeyiz belki de ama görmüyoruz. Ya da görmek istemiyoruz. Hep bir arayış halindeyiz. Belki bu arayışı bıraksak nerede olduğumuzu ne yaptığımızı göreceğiz.
Bazen cennetin ya da cehennemin bulunduğumuz yerden çok uzakta olduğunu düşünüyoruz. Sorumluluklardan, sıkıntılardan kaçmak istiyoruz. Ya bir şeylerin bitmesini, ya da bir şeylerin gerçekleşmesini istiyoruz. Sanki mutluluğumuz bunlara bağlıymış gibi düşünüyoruz. Ah bir olsa, ah bir gerçekleşse….
Bazen başkalarından beklentiler içine giriyoruz. O beklentiler olduğunda, yapıldığında her şeyin güzel olacağını düşünüyoruz. Beklentiler yapılmadığında ise mutsuz oluyoruz.
Halbuki yapmamız gereken şeyler çok basit değil mi?
Sadece etrafımıza bakmak, nerede olduğumuzu ve nasıl yaşadığımızı hissetmek. Belki de yaşamda ne istediğimizi bilmek, bilebilmek. Yaşayabilmek ve yaşamın her anının tadını çıkarmak. Başkalarından da herhangi bir beklenti içinde olmamak. Sevmek hayatı sevmek, insanları sevmek, yaşadığımız her şeyi sevmek.
Mümkün mü, ya da gerçekten bu kadar kolay mı?
İnsanın hiçbir beklenti içinde olmadan, hayal etmeden, ümit etmeden yaşaması mümkün mü? Mümkün değil. Ancak insanın kendisini ve sevdiklerini neyin mutlu ettiğini bilmesi, hayatta ne istediğini bilmesi, hissetmesi mümkün.
Bunun içinde birazcık etrafımıza bakmamız, birazcık kendimizle ilgilenmemiz, yaşamı, ve en önemlisi içimizdeki sevgiyi hissetmemiz gerekir.
Her şeyi eleştirerek ya da her şeyi beğenmeyerek, her şeye sitem ederek, ya da her şeyi tüketerek bir kısır döngü içinde yaşamamalı insan.
Özünde yaşamayı istemek ve yaşamayı bilmek gerekiyor.
Çünkü, "Hayat Güzeldir"
Eda Kayhan