Yaşlılık, en çok hangi organları vuruyor?

Uzun yaşamak mı? Yoksa sağlıklı yaşamak mı?

Bu soruya verilebilecek cevap her halde hem sağlıklı, hem de uzun yaşamak olur…

Yaşlanmak, önlenmesi mümkün olmayan doğal bir durum! Ancak önemli olan sağlıkla, mutlulukla ve zamanı geldiğinde yaşlanmak…

Öyle ki bazı insanlar yaşça genç oldukları halde ruhen yaşlanabiliyor, bazıları ise tam tersine yaşça büyük oldukları halde ruhen genç kalıyor.

Yıllar ilerledikçe kalp ve beyin başta olmak üzere birçok organımızda değişiklikler yaşanıyor.

Sağlıklı beslenmek, stresten uzak kalmak, düzenli spor yapmak ya da sigara ve alkol gibi zararlı maddelerden uzak durmak gibi bazı kuralları alışkanlık haline getirmek yaşlanmayı geciktiriyor.

İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Berrin Karadağ, yaşla birlikte vücudumuzda yaşanan değişimler ve alınması gereken önlemler hakkında şöyle diyor...

1-Beyin: 30 yaşından sonra beyin hücreleri ölmeye başlıyormuş. 30 yaşından sonar beyin hücreleri yavaş yavaş ölüyor ve beyin dokusunda küçülme başlıyormuş. Bu olay 50’li yaşlarda beyin ağırlığında azalmaya yol açıyor ve her 10 yılda yüzde 2-3 oranında azalma meydana geliyormuş.

Bu değişikliklere bağlı olarak da yeni bilgi öğrenme hızı azalıyormuş. Ancak eski bilgiler özenle saklanıyormuş. Kitaplığın üst rafları yani yeni bilgiler en ufak bir sarsıntıda yıkılırken, eski bilgilerin saklandığı alt raflar daha sağlam kalıyormuş.

Haftada 2 defa balık yiyin: Beyin yaşlanmasını belli bir ölçüde geciktirmek elimizde. Haftada en az iki defa balık yemeli, sigara ve alkolden uzak durmalıymışız. Ayrıca zihin çalıştıran egzersizler, bulmaca çözümü veya günlük haberleri ayrıntılı takip etmek de beyin sağlığı için oldukça faydalıymış.

2-Kalp: Yaş ilerledikçe Kalp büyüyormuş. 40 yaşından itibaren kalbimiz de yaşlanmaya başlıyormuş. Kalp ağırlığında bir miktar artış meydana geliyormuş. Çünkü sol karıncık duvarı kalınlaşıyor ve karıncıklar arası bölme hafif büyüyormuş. Kalbin dakikada pompaladığı kan miktarında belirgin azalma görülüyormuş.

Bu azalma her yıl yüzde 1’miş. Ayrıca yüzeysel damarlar da belirginleşiyormuş. Tüm bu yaşanan değişiklikler sonrasında kalbimiz sorunlara açık hale geliyormuş.

Kalp sağlığımızı korumak için mutlaka sigarayı bırakmamız gerekiyor.. Yağ tüketimini azaltmak da gerekiyor. Potasyum kalbin yapısını koruyan mineraller arasında yer alıyor. Bu nedenle potasyumdan zengin muz, kayısı ve patates gibi gıdalarla beslenebiliriz.

Bol miktarda sarımsak tüketebiliriz. Yağ, tuz, kalori ve kolesterolden düşük yiyeceklerle beslenip, ayrıca düzenli egzersiz ve yürüyüş yapmak da kalp sağlığımızı koruyormuş.

3-Göz: 40 Yaşından sonra yakın uzaklaşıyormuş. Yaşlanma ile görme duyusu da değişiyor, 40 yaşından sonra göz merceğinin sertliği artıyormuş. Bu sebeple gözün nesnelere odaklanması için gereken şekil değişikliği gerçekleştirilemiyormuş. Sonucunda da 50 santimden daha yakını görmede zorluklar yaşanıyormuş. Bu nedenle yaşı ilerlemiş olanlar yanlarında gözlük taşırlar.

Normal bir göz 40 yaşında +1, 50 yaşında +2, 60 yaşında +3 numara yakın gözlüğe ihtiyaç duyuyormuş. Burada kabul edilmesi gereken eksiklerimizi fark edip, kabul etmek ve çözüm sürecini bulmaktır.

Görme duyumuz çok önemli işlevlere sahiptir. Yakın gözlüğü kullanmayı reddetmek, dünyada görülecek pek çok şey olduğunu unutmak demektir. Göz sağlığını korumak için C  ve E vitaminleri açısından zengin besinler tüketilebilir, çinko takviyesi alabiliriz. Ayrıca düzenli aralıklarla  göz muayenesi yaptırmayı da ihmal etmemek gerekiyor.

4-Kulak: 30 Yaşından sonra işitme siniri yavaşlıyormuş. Yine 30’lu yaşlardan itibaren yaşlılığa bağlı olduğu düşünülen işitme kayıpları başlayabiliyormuş. Çünkü kulağa giden ve kanlanmayı sağlayan damarlar, kan taşıma görevini tam olarak yerine getiremiyormuş.

Ayrıca işitme siniri yaşlanıyor ve beyindeki işitme merkezinin yaşla birlikte işlevi yavaşlıyormuş. Dış kulak kanalındaki salgının miktarının artması kulak kirinin çoğalmasına yol açıyormuş. Tabi bu da işitme kalitesini azaltıyor.

Çok yüksek sesli müzik dinlememek özellikle gençken işitme sağlığımızı korumak için alınacak önlemler arasında yer alıyor. Duymamızda sorun yaşıyorsak mutlaka KBB uzmanına başvuralım.

5-Kemikler:  Menopoz sonrasında kemik erimesi başlıyor. Vücudun en önemli yapı taşlarından biri olan D vitamini özellikle menopoz sonrası kadınlarda azalıyor. D vitaminde yaşanan bu düşüş de özellikle kadınlarda kemik erimesini beraberinde getiriyor.

Kemik erimesinden korunmak için güneş ışınlarından yeterli miktarda faydalanmalıyız. Ancak özellikle 11:00 ve 16:00 arası güneşe maruz kalmamaya dikkat etmek gerekiyor.